Bultenler
Haftaya Dair Hukuki Gelişmeler
- Rekabet Kurulu Tarafından Endüstriyel Enzim Pazarında Faaliyet Gösteren Bir Ekonomik Bütünlük Hakkında İdari Para Cezası Uygulanmıştır
Rekabet Kurulu (“Kurul”) tarafından endüstriyel enzim pazarında faaliyet gösteren bir ekonomik bütünlük hakkında 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un (“Kanun”) 6. maddesinin ihlal edilip edilmediğinin tespiti amacıyla yürütülen soruşturma tamamlanmıştır.
Kurul tarafından 23.10.2025 tarihli toplantıda alınan karara göre;
- İlgili ekonomik bütünlüğün;
- Asparaginaz enzimi pazarında en iyi fiyat garantisi koşulu ve sadakat yaratıcı nitelikteki indirim sistemiyle,
- Fungal alfa amilaz enzimi pazarında sadakat yaratıcı nitelikteki indirim sistemiyle,
- Glukoamilaz enzimi pazarında ise münhasırlık sözleşmeleri ve sadakat yaratıcı nitelikteki indirim sistemiyle
Kanun’un 6. maddesini ihlal ettiği tespit edilmiştir.
- Bu doğrultuda teşebbüse 284.509.319,04 TL tutarında idari para cezası uygulanmasına karar verilmiştir.
- Ekonomik bütünlüğü oluşturan şirketlerden bazılarının Türkiye’de endüstriyel enzim sektöründe herhangi bir faaliyeti bulunmadığı tespit edildiğinden bu teşebbüslere idari para cezası uygulanmasına yer olmadığına hükmedilmiştir.
- Taraflar arasında 12.12.2007 tarihinde fitaz enzimine ilişkin olarak akdedilen Yeniden Düzenlenmiş İttifak Sözleşmesi’nin, 2013/3 sayılı Uzmanlaşma Anlaşmalarına İlişkin Grup Muafiyeti Tebliği kapsamında grup muafiyetinden yararlandığı sonucuna ulaşılmıştır.
Kurul tarafından konuya ilişkin yayınlanan kamuoyu duyurusunun tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.
- Rekabet Kurulu Tarafından Gıda Sektöründe Faaliyet Gösteren Bir Teşebbüsün Taahhütlerinde 2025 Yılına Özgü Revizyon Yapılmıştır
Gıda sektöründe faaliyet gösteren bir teşebbüs tarafından yapılan başvuru üzerine, Rekabet Kurulu (“Kurul”) tarafından ilgili teşebbüsün taahhütlerinde 2025 yılına özgü değişiklik yapılmıştır.
Yapılan değişikliğe göre;
- Kurul’un 7.3.2024 tarihli ve 24-13/218-86 sayılı kararıyla bağlayıcılık kazanan ve 2024–2026 dönemini kapsayan taahhütler geçerliliğini korumaktadır. Bu taahhütler kapsamında teşebbüs;
- Müdahale referans fiyatının altında alım yapmama,
- Sezonda toplam 100 bin tonluk alım miktarını aşmama,
- Her yıl Eylül–Aralık döneminde belirlenen asgari alımı gerçekleştirme,
yükümlülüklerini sürdürmekle yükümlüdür.
- İlgili teşebbüsün her yıl Eylül–Aralık döneminde en az 45 bin tonluk alım yapma yükümlülüğü, 2025 yılına mahsus olmak üzere 30 bin ton olarak revize edilmiştir. Revizyonun gerekçesi olarak söz konusu dönemde yaşanan rekolte düşüşü ve kalite sorunları gösterilmiştir.
- Kurul değerlendirmesinde, bu geçici revizyonun rekabetçi piyasa dengesini koruyacağı, üretici mağduriyetini önleyeceği ve sektör istikrarını destekleyeceği belirtilmiştir. Revizyonun yalnızca 2025 yılıyla sınırlı olduğu, takip eden dönemlerde mevcut taahhütlerin aynen uygulanacağı ifade edilmiştir.
- Kurul, revize edilen veya mevcut taahhütlerden herhangi birine uyulmaması halinde, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 17. maddesi uyarınca taahhütlerin yerine getirilmediği her gün için idari para cezası uygulanacağını belirtmiştir.
Kurul’un konuya ilişkin kamuoyu duyurusunun tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.
- Noterlerin Tatil Gün ve Saatlerinde Çalışmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik Yayımlanmıştır
Bakanlığı tarafından Noterlerin Tatil Gün ve Saatlerinde Çalışmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik (“Yönetmelik”) 6.11.2025 tarihli ve 33069 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.
Yönetmelik ile özetle aşağıdaki hususlar düzenlenmiştir;
- Nöbetçi noterlik hizmeti, resmî tatil günlerine denk gelmemek kaydıyla cumartesi ve pazar günleri verilecektir.
- Nöbetçi noterliklerde yapılan işlemler, bir önceki günden devam eden yevmiye numarasıyla kayıt altına alınacaktır.
- Nöbet hizmetinin verilmediği tatil gün ve saatlerinde ise yalnızca vasiyetname tanzimi ve onayı veya gecikmesinde zarar doğabilecek işlemler yapılabilecektir. Bu işlemlerin nedeni evrakta açıkça gösterilecek ve tatil sonrası ilk yevmiye numarasına kaydedilecektir.
- En az dört, en fazla yirmi noterliğin bulunduğu illerde en az bir noterlik; yirmiden fazla noterliğin bulunduğu illerde ise toplam noterlik sayısının en az yüzde beşi kadar noterlik nöbet hizmeti verecektir.
- İl ve ilçe düzeyinde nöbet uygulamasına ilişkin kararlar Noter Odası ve Türkiye Noterler Birliğinin görüşü alınarak Adalet Bakanlığı tarafından verilecektir.
- Nöbet listeleri, noter odaları tarafından hazırlanarak Türkiye Noterler Birliği onayına sunulacak ve Birliğin internet sitesinde yayımlanacaktır. Belirlenen günlerde nöbet tutmak zorunlu olacaktır.
- Nöbetçi noterliklerin çalışma saatleri 09:00-17:00 olarak belirlenmiştir. 12:30-13:30 arası öğle tatili süresinde işlem kabul edilmeyecektir.
- Türkiye Noterler Birliği, Adalet Bakanlığı tarafından nöbetçi noterlik sayılarının bildirildiği tarihten itibaren iki hafta içinde noter odaları tarafından hazırlanan ilk nöbet listelerini resmî internet sitesinde yayınlayacaktır.
- Yönetmelik hükümleri uyarınca ilk nöbet hizmeti verilmesine kadar mevcut nöbetçi noterlik uygulamasına devam edilecektir.
Yönetmelik Resmî Gazete’de yayımlandığı tarihte yürürlüğe girmiştir.
Yönetmelik’in tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.
- GİB Tarafından Dernek ve Vakıfların Vergilendirilmesi Rehberi Yayınlanmıştır
Gelir İdaresi Başkanlığı (“GİB”) tarafından hazırlanan Dernek ve Vakıfların Vergilendirilmesi Rehberi (“Rehber”) güncellenerek 05.11.2025 tarihinde GİB’in resmi internet sitesinde yayınlanmıştır.
Rehber’de özetle aşağıdaki hususlara değinilmiştir:
- Dernekler ve vakıflar, tüzel kişilikleri itibarıyla Türk Vergi Sisteminde Kurumlar Vergisi veya Gelir Vergisi mükellefi olarak sayılmamaktadır. Ancak, bu tüzel kişiliklerin vergi kanunları karşısındaki yükümlülükleri, özellikle ticari faaliyet göstermeleri veya belirli ödemeleri yapmaları durumunda ortaya çıkmaktadır.
- Dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmeler, Kurumlar Vergisi Kanunu kapsamında mükellef sayılmaktadır.
- Derneklere veya vakıflara ait ya da bağlı olup faaliyetleri devamlı bulunan ve sermaye şirketleri ile kooperatifler dışında kalan ticari, sınai ve zirai işletmeler (yabancı işletmeler dahil) iktisadi işletme olarak tanımlanır.
- İktisadi işletmelerin elde ettikleri kârı, bağlı bulundukları derneğe veya vakfa bağış adı altında dahi olsa aktarmaları halinde, bu tutarlar kâr payı niteliğinde kabul edilmektedir. Bu kâr payları üzerinden %15 oranında gelir vergisi tevkifatı (kesintisi) yapılması mecburi kılınmıştır.
- Gelir Vergisi Kanunu’na göre vergi kesintisi yapmak zorunda olanlarca, dernek veya vakıflara ait gayrimenkullerin kiralanması karşılığında yapılan kira ödemelerinden %20 oranında vergi kesintisi (tevkifat) yapılması gerekmektedir. Bu kesinti uygulaması, özel kanunlarında istisna/muafiyet hükmü bulunmayan dernekler/vakıflar için nihai vergileme olarak kabul edilmektedir. Kira geliri elde eden derneğin “kamuya yararlı dernek” vasfı taşımasının bu kesintinin yapılması üzerinde bir önemi bulunmamaktadır.
- Dernek ve vakıfların bankada değerlendirdikleri tasarruflarından elde ettikleri mevduat faizleri, kâr payları ve repo gelirleri gibi menkul sermaye iratlarından, ödemeyi yapanlarca Gelir Vergisi Kanunu geçici 67. madde kapsamında belirlenen oranlarda (%10, %15, %17,5) vergi tevkifatı yapılmaktadır. Bu tevkifat, devamlılık arz eden ticari faaliyet olmadığı sürece nihai vergileme sonucunu doğurmaktadır.
- Fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek veya vakıflara, Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde yapılan bağışlar vergisel avantaj sağlamaktadır:
- Bağışlanan gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddelerinin maliyet bedelleri, bağışı yapan mükelleflerin gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapılabilmektedir.
- Bu kapsamda yapılan söz konusu malların teslimleri, Katma Değer Vergisi Kanununun (17/2-b) maddesi uyarınca KDV’den istisna kılınmıştır. Bağışı yapanlar, düzenleyecekleri faturada KDV hesaplamayacaklarını belirten özel bir ibareye yer vermek zorunda olacaktır.
- Cumhurbaşkanı Kararıyla kamu yararına çalışan dernek statüsü (“KYÇD”) tanınan dernekler, Türk vergi sisteminde bir dizi avantaj elde etmektedirler.
- İlim, fen, sağlık, eğitim ve kültür faaliyetlerine ilişkin teslim ve hizmetler KDV’den istisna kılınmıştır.
- Kendilerine veraset yoluyla veya ivazsız (karşılıksız) intikal eden mallar, veraset ve intikal vergisinden (“VİV”) muaf olacaktır.
- Kiraya verilmemeleri ve iktisadi işletmelere tahsis edilmemeleri şartıyla, bina ve arazileri emlak vergisinden daimi olarak muaf olacaktır.
- Genel menfaatlere yararlı dernekler, kendi adlarına düzenlenen ve damga vergisini kendileri ödemesi gereken kağıtlarda damga vergisinden muaf olacaktır.
- Gayrimenkul iktisap ve tescil işlemleri ile şerh gerektiren işlemleri harçtan istisna kılınmıştır.
- Cumhurbaşkanı Kararıyla vergi muafiyeti tanınan vakıflar, benzer şekilde önemli avantajlara sahiptir:
- KYÇD’lere sağlananlara benzer şekilde belirli amaçlara uygun teslim ve hizmetler KDV’den istisna kılınmıştır.
- Kuruluşu için veya kurulduktan sonra tahsis olunan mallar VİV’den istisnadır.
- Kiraya verilmemek ve resmi senetteki amaçlara tahsis edilmek şartıyla binaları emlak vergisi muafiyetinden yararlanır.
- Kuruluş muameleleri ile bu vakıflara yapılacak bağışlamalar harca tabi tutulmayacaktır.
- Kuruluş işlemlerinde düzenlenen her türlü kağıtlar damga vergisinden istisnadır.
- Cumhurbaşkanınca vergi muafiyeti tanınan vakıflara yapılan bağış ve yardımlar, Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarında belirtilen genel şartlar dahilinde matrahtan indirim konusu yapılabilecektir.
Rehber’in tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.
GİB tarafından konuya ilişkin yapılan kamuoyu duyurusunun tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.
- Ticaret Bakanlığı Tarafından Kasım Ayı İndirimlerinde Tüketicilerin Yanıltıcı Yöntemlerle Mağdur Edilmesinin Önlenmesine İlişkin Kamuoyu Duyurusu Yayınlanmıştır
Ticaret Bakanlığı (“Bakanlık”) tarafından, Kasım ayı indirimlerinde tüketicilerin yanıltıcı yöntemlerle mağdur edilmesinin önlenmesine ilişkin kamuoyu duyurusu (“Kamuoyu Duyurusu”) 04.10.2025 tarihinde Bakanlık’ın resmi internet sitesinde yayınlanmıştır.
Kamuoyu Duyurusu’nda özetle aşağıdaki hususlara yer verilmiştir:
- Tüketicilerin mağduriyet yaşamamaları amacıyla; alışveriş öncesi ihtiyaç belirlemesi yapılması, satıcı hakkında ön incelemede bulunulması, sunulan “avantajlı fiyat” gibi pazarlama ifadelerinden bağımsız olarak emsal karşılaştırması yapılması gerektiği belirtilmiştir.
- Ayrıca, internet sitelerinin güvenliğinin (SSL sertifikası, 3D Security vb.) kontrol edilmesi, sosyal medya yönlendirmelerine karşı dikkatli olunması ve ödeme yapılmadan önce kanunen iletilmesi gereken ön bilgilerin ayrıntılı biçimde okunmasının önem arz ettiği ifade edilmiştir. Tüketicilerin, yaşadıkları mağduriyetlere ilişkin Reklam Kurulu’na başvuru haklarının saklı olduğu hatırlatılmıştır.
- İndirimli satış kampanyası düzenleyen satıcı ve sağlayıcılar tarafından riayet edilmesi gereken hususlar ise şu şekilde sıralanmıştır:
- İndirimli satışların başlangıç ve bitiş tarihlerinin açıkça belirtilmesi,
- Tüketiciyi yanıltabilecek, gerçekte olandan daha fazla indirim yapılıyormuş izlenimi oluşturabilecek ifade ve görsellerden kaçınılması,
- Fiyatın geçerliliğine ilişkin süre veya stok sınırı söz konusuysa, bu bilgilerin reklamlarda açıkça belirtilmesi,
- “En düşük fiyat” gibi kampanyalarda kullanılan algoritmalara ilişkin tüketicinin açık ve anlaşılır biçimde bilgilendirilmesi,
- “3 al 2 öde” gibi koşullu satış kampanyalarının şartlarının net bir şekilde ifade edilmesi.
- Bakanlık tarafından, kasım ayı boyunca tüm reklam, tanıtım ve satış faaliyetlerinin titizlikle takip edileceği ve tespit edilen aykırılıklara karşı gerekli idari müeyyidelerin Reklam Kurulunca gecikmeksizin uygulanacağı vurgulanmıştır.
Kamuoyu Duyurusu’nun tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.
- Laboratuvar Kuruluşlarının Faaliyetlerinin Denetlenmesi, İdari Müeyyide Uygulanması ve İdari Para Cezalarının Tahsil Edilmesinin Usul ve Esaslarına Dair Tebliğ'de Değişiklik Yapılmıştır
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından Laboratuvar Kuruluşlarının Faaliyetlerinin Denetlenmesi, İdari Müeyyide Uygulanması ve İdari Para Cezalarının Tahsil Edilmesinin Usûl ve Esaslarına Dair Tebliğde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Tebliğ (“Tebliğ”) 9.11.2025 tarihli ve 33072 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.
Tebliğ ile gerçekleştirilen değişiklikle birlikte laboratuvar kuruluşlarına ilişkin üç ayrı değerlendirme raporu kapsamında üç idari para cezasına neden olan denetçi mühendisler ve diğer teknik personel hakkında uygulanacak idari müeyyidelerde, son beş takvim yılı içinde kalan cezaların tespitinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürünün cezayı verdiği tarihin esas alınacağı belirlenmiştir.
Tebliğ Resmî Gazete’de yayımlandığı tarihte yürürlüğe girmiştir.
Tebliğ’in tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.
- Yapı Malzemeleri ve Zemin Laboratuvarları Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik Yayımlanmıştır
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından Yapı Malzemeleri ve Zemin Laboratuvarları Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik (“Yönetmelik”) 9.11.2025 tarihli ve 33072 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.
Yönetmelik ile özetle aşağıdaki hususlar düzenlenmiştir;
- Laboratuvar izin süreçlerinden teminat düzenlemelerine, denetim usullerinden fiyat güncelleme esaslarına kadar birçok alanda kapsamlı değişiklikler gerçekleştirilmiştir.
- Laboratuvarların yılda en az üç kez denetlenmesi ve izin belgelerinin her yıl vize ettirilmesi hüküm altına alınmıştır.
- Laboratuvarların taşeron sözleşmeleri yalnızca aynı il sınırları içinde düzenlenebilecektir. İstisnai olarak belirli hâllerde komşu illerdeki laboratuvarlarla da sözleşme yapılabilecektir.
- Laboratuvar kuruluşlarından alınacak teminat tutarı 1.031.322,99 TL olarak belirlenmiş; teminat ve deney bedellerinin güncellenmesinde Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) ve Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) esas alınmıştır.
- Teminat tutarları için evrakların eksiksiz sunulduğu tarih esas alınacaktır.
Yönetmelik Resmî Gazete’de yayımlandığı tarihte yürürlüğe girmiştir.
Yönetmelik’in tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.
- Sağlık Hizmetleri Lisans Yönetmeliği Yayımlanmıştır
Sağlık Bakanlığı (“Bakanlık”) tarafından hazırlanan Sağlık Hizmetleri Lisans Yönetmeliği (“Yönetmelik”) 11.11.2025 tarihli ve 33074 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.
Yönetmelik ile özetle aşağıdaki hususlar düzenlenmiştir;
- Gerçek kişiler veya özel hukuk tüzel kişilerine sağlık alanında belirli bir hizmeti sunabilme ya da özel hastane ve benzeri sağlık kuruluşlarını açabilme yetkisi veren lisanslara ilişkin kapsamlı bir düzenlemeler yapılmıştır.
- Lisanslar, Bakanlık planlamaları kapsamında belirlenerek her yıl yayımlanacak planlama ilan metni ile duyurulacaktır.
- Lisans verilmesi sürecinde açık artırma yöntemi uygulanacak olup başvuru sahipleri arasında fiyat esaslı yarışma gerçekleştirilecektir.
- Açık artırmaların şeffaflık, rekabet, eşit muamele ve kamuoyu denetimi ilkelerine uygun olarak yürütülmesi öngörülmüştür.
- Artırmaya katılabilecek kişi ve kuruluşlar, sağlık mevzuatında belirlenen kriterleri sağlamalı; belirli suçlardan hüküm giymemiş, konkordato veya tasfiye sürecinde bulunmayan kişiler olmalıdır.
- Artırma dokümanları, idari ve teknik şartnameler ile lisansın niteliklerini içerecek; gerekli görüldüğünde zeyilname ile değiştirilebilecektir.
- Açık artırma yöntemleri, lisansın niteliğine göre farklı şekillerde uygulanabilecektir.
- Artırma sonucu lisans almaya hak kazananlar, belirlenen lisans bedelini on iş günü içinde ödemekle yükümlüdür.
- Lisans bedeli ödenmediğinde teminat bütçeye gelir kaydedilecek ve lisans hakkı sıradaki katılımcıya teklif edilebilecektir.
- Lisanslar devredilemez ve birleştirilemez.
- Lisansın geçerliliği, ilgili özel sağlık kuruluşu türünün tabi olduğu mevzuatta öngörülen sürelerle sınırlıdır.
Yönetmelik Resmî Gazete’de yayımlandığı tarihte yürürlüğe girmiştir.
Yönetmelik’in tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.
Saygılarımızla,
Zümbül Hukuk ve Danışmanlık
İnternet sitemizde bulunan her türlü bilgi ve belge Avukatlık Kanunu ve ilgili diğer mevzuat ile Türkiye Barolar Birliği’nin Avukatlık Meslek Kuralları dikkate alınarak Zümbül Hukuk ve Danışmanlık tarafından yalnızca genel bilgilendirme amacıyla hazırlanmış olup, bu yayınlarda kesinlikle reklam ve/veya ticari amaç güdülmemiştir. İnternet sitemizdeki her türlü bilgi ve belge genel geçer nitelikte olup hiçbir suretle bu yayınların eksiksiz, doğru, güncel ve güvenilir olduğu garanti ve taahhüt edilmemektedir. İnternet sitemizde yer verilen yayınlardaki bilgilerle ilgili olarak bir avukata/uzmana danışmadan söz konusu bilgi ve belgelere dayanılarak hareket edilmemelidir. İnternet sitemizdeki yayınlarda yer verilen linkler kamuya açık kaynaklardan elde edilerek yalnızca ziyaretçilerin diğer bilgi ve belgelere ulaşmasını kolaylaştırmak amacıyla bulunmaktadır. Bu linkler hiçbir şekilde link verilen kişi, kurum ve kuruluşları tavsiye ve/veya onay anlamına gelmemektedir. İnternet sitemizdeki yayınlar hiçbir şekilde hukuki danışmanlık sunulması veya internet sitemize herhangi bir suretle ulaşan ziyaretçiler ile avukat-müvekkil ilişkisi oluşturulduğu anlamına gelmemektedir. İnternet sitemizdeki tüm içerikler Zümbül Hukuk ve Danışmanlık mülkiyetindedir ve hiçbir içerik yazılı izin alınmaksızın kopyalanamaz, çoğaltılamaz ve atıf yapılmadan kullanılamaz.
Türkçe
English