Haftaya Dair Hukuki Gelişmeler

  1. Mali Suçları Araştırma Kurulu Tarafından Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcılar Rehberi Güncellenerek Yayınlanmıştır

 

Mali Suçları Araştırma Kurulu (“MASAK”) tarafından 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun, 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu ve ilgili mevzuat çerçevesinde kripto varlık hizmet sağlayıcıların (“KVHS”) yükümlülüklerine açıklık getirmek amacıyla hazırlanan Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcılar Rehberi (“Rehber”) güncellenerek 30.09.2025 tarihinde yayınlanmıştır.

Rehber özetle aşağıdaki şekildedir;

  • Müşterinin tanınması ve kimlik tespiti yükümlülükleri düzenlenmiş, gerçek kişi ve tüzel kişi müşterilerde kimlik bilgilerinin doğrulanması, gerçek faydalanıcının tespiti ve uzaktan kimlik tespiti süreçlerinde sıkılaştırılmış tedbirlerin uygulanması hükme bağlanmıştır.
  • Şüpheli işlem bildirimi yükümlülüğü kapsamında, yasa dışı yollarla elde edilen veya yasa dışı amaçlarla kullanılan malvarlığına ilişkin işlemlerin MASAK’a bildirilmesi zorunluluğu düzenlenmiştir.
  • Uyum programı yükümlülüğü çerçevesinde, risk temelli yaklaşımla uyum programı oluşturulması, uyum görevlisi atanması, iç denetim ve eğitim faaliyetlerinin yürütülmesi öngörülmüştür.
  • Seyahat Kuralı (Travel Rule) ve sıkılaştırılmış tedbirler kapsamında, 15.000 TL ve üzeri kripto varlık transferlerinde gönderici ve alıcı bilgilerine ilişkin verilerin transfer mesajlarına eklenmesi, kayıt dışı cüzdanlara ve yurt dışı kuruluşlara yapılan transferlerde süre ve limit kısıtlamaları getirilmiştir.
  • Kamusal nüfuz sahibi kişilerle iş ilişkileri bakımından; kamu görevlisi, siyasetçi, üst düzey bürokrat veya uluslararası örgütlerde görev yapan ve nüfuz sahibi kabul edilen kişilerle kurulacak iş ilişkilerinde, işlem konusu varlıkların kaynağının meşruiyetinin araştırılması, fonların kaynağına ilişkin ek bilgi ve belgelerin temin edilmesi ve bu kişilerle yürütülen iş ilişkilerinin olağan müşterilere kıyasla daha sıkı ve sürekli gözetim altında tutulması öngörülmüştür.
  • Bilgi ve belge verme, muhafaza ve ibraz yükümlülükleri ile elektronik tebligat sistemi üzerinden yapılacak bildirimlere ilişkin hükümler düzenlenmiştir.
  • Rehber’de ayrıca, yükümlülüklerin ihlali halinde uygulanacak idari para cezaları ile adli yaptırımlar ayrıntılı şekilde belirtilmiştir.

Rehber’in tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.

 

  1. Reklam Kurulu Tarafından Bir Perakende Şirketinin Raf İlanlarında Yer Alan Yanıltıcı İndirim İbaresine İlişkin Durdurma Kararı Verilmiştir

 

14.08.2025 tarihli Reklam Kurulu Basın Bülteni’nde yayınlanan 2025/2330 dosya numaralı incelemede, Reklam Kurulu (“Kurul”) tarafından 29.06.2025 tarihinde bir perakende şirketinin İstanbul’da faaliyet gösteren bir mağazasında yer alan raf ilanları incelenmiştir.

Yapılan inceleme sonucunda;

  • Şirket tarafından “Aynı Ürünün 2.si %50 İndirimli. Katalog ürünleri hariçtir.” şeklinde raf ilanlarına yer verildiği tespit edilmiştir.
  • Raf ilanlarında ana vaadin istisnası olarak kullanılan “Katalog ürünleri hariçtir” ibaresinin, kampanya kapsamındaki ürünler hakkında tüketiciye açık ve anlaşılır bilgi sunmadığı, ayrıca söz konusu ilanların kampanya dışında kalan ürünlerin bulunduğu raflarda da yer alması nedeniyle tanıtımların tüketicileri yanıltıcı nitelikte olduğu değerlendirilmiştir.

Bu kapsamda söz konusu tanıtımların;

  • Ticari Reklam ve Haksız Ticari Uygulamalar Yönetmeliği’nin 7/1, 7/3, 7/4, 7/5-ç, 13/1, 13/9, 14/1, 14/2, 14/3 ve 32/1’inci maddeleri,
  • 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 6’inci maddesi

hükümlerine aykırı olduğu tespit edilmiştir.

Reklam veren perakende şirketi hakkında, 6502 sayılı Kanun’un 63’üncü ve 77/12’nci maddeleri uyarınca anılan reklamları durdurma cezası uygulanmasına karar verilmiştir.

İlgili Karar’ın tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.

 

  1. Reklam Kurulu Tarafından Özel Bir Sağlık Kuruluşuna Ait Google Reklamlarının İzin Verilen Bilgilendirme Sınırını Aşarak Mevzuata Aykırılık Oluşturduğu Tespit Edilmiştir

 

14.08.2025 tarihli Reklam Kurulu Basın Bülteni’nde yayınlanan 2025/2468 dosya numaralı incelemede, Reklam Kurulu (“Kurul”) tarafından özel bir ağız ve diş sağlığı polikliniğince Google arama motorunda yayımlanan tanıtımlar (“Reklamlar”) incelenmiştir.

Yapılan inceleme sonucunda;

  • Reklamların 05.11.2024 tarihli görünümünde ücretli (sponsorlu) tanıtımların yer aldığı,
  • Söz konusu tanıtımlarda kullanılan ifadeler ile sunulan sağlık hizmetlerine yönelik talep oluşturulduğu,
  • Bu suretle ilgili kuruluşun faaliyetlerine ticari bir görünüm kazandırıldığı,
  • Dolayısıyla tanıtımların sağlık mevzuatında izin verilen bilgilendirme sınırını aşarak “reklam” niteliği taşıdığı,

tespit edilmiştir.

Bu kapsamda söz konusu tanıtımların;

  • Tıbbi Deontoloji Nizamnamesi’nin 8., 9. ve 39. maddeleri,
  • Sağlık Hizmetlerinde Tanıtım ve Bilgilendirme Faaliyetleri Hakkında Yönetmelik’in 5/1-a, 5/1-d, 5/1-g, 5/2 ve 7/1-ı maddeleri,
  • Ticari Reklam ve Haksız Ticari Uygulamalar Yönetmeliği’nin 7/1., 7/2., 7/3., 7/4., 7/5-b, 26/1. ve 32/1.  maddeleri,
  • 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 61. maddesi

hükümlerine aykırı olduğu tespit edilmiştir.

Bu doğrultuda, reklam veren ağız ve diş sağlığı polikliniği hakkında 6502 sayılı Kanun’un 63. ve 77/12. maddeleri uyarınca reklamları durdurma cezası uygulanmasına karar verilmiştir.

Söz konusu Basın Bültenine buradan ulaşabilirsiniz.

 

  1. Rekabet Kurulu Tarafından Siirt İlinde Hazır Beton Sektöründe Faaliyet Gösteren Teşebbüsler Hakkında Soruşturma Açılmıştır

 

Rekabet Kurulu (“Kurul”) tarafından alınan 28.08.2025 tarihli ve 25-32/754-M sayılı Kararı (“Karar”) ile Siirt ilinde hazır beton sektöründe faaliyet gösteren bazı teşebbüsler hakkında yürütülen ön araştırma sonuçlandırılarak, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un (“Kanun”) ihlal edildiği iddiasına yönelik soruşturma açılmıştır.

Karar’a göre;

  • Teşebbüslerin 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesini ihlal edip etmediklerinin tespiti amacıyla aşağıdaki iddialar yönünden inceleme yapılacaktır:

a) Hazır beton satış fiyatlarının tespit edilmesi ve hazır beton arzının kontrol edilmesi suretiyle rekabetin kısıtlanmış olabileceği,

b) Agrega satış fiyatlarının tespit edilmesi ve agrega arzının kontrol edilmesi suretiyle rekabetin kısıtlanmış olabileceği,

c) Personel maaşlarının belirlenmesine ve çalışan ayartmama uygulamalarına yönelik mutabakatlar yoluyla işgücü piyasasında rekabetin sınırlanmış olabileceği.

  • Bu doğrultuda, soruşturma Kanun'un 4. ve 41. maddeleri kapsamında yürütülecektir. Kurul tarafından soruşturma açılması, ilgili teşebbüslerin rekabet kurallarını ihlal ettiğini göstermemekte olup nihai kararın verilmesine kadar süreç devam ettirilecektir.

Karar’ın tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.

 

  1. Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Uzmanlığına İlişkin Usul ve Esaslar Belirlenmiştir

 

Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarafından Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurulunun “Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Uzmanlığına İlişkin Usul ve Esaslar” hakkındaki 26/09/2025 tarihli ve 75935942-050.01.04-[01/35834] sayılı kararı (“Karar”) 1 Ekim 2025 tarihli ve 33034 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.

Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Uzmanlığına İlişkin Usul ve Esaslar özetle aşağıdaki şekildedir;

  • Kurumsal sürdürülebilirlik raporlamalarının güvenilirliği ve kalitesini artırmak, işletmelerde bu alanda görev alacak “Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Uzmanı”nın eğitim, lisans, tescil ve faaliyetlerine ilişkin usul ve esasları belirlemek amacıyla düzenlemeler gerçekleştirilmiştir.
  • Bir işletmenin çevresel, sosyal ve yönetişim hususlarına ilişkin olarak Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları uyarınca hazırladığı açıklamaları içeren rapora "sürdürülebilirlik raporu" denir.
  • Kurumsal sürdürülebilirlik raporlaması yapacak işletmeler; finans, muhasebe, risk, çevre ve ilgili diğer departmanlarıyla koordineli şekilde çalışarak sürdürülebilirlik raporunun hazırlanmasına yönelik süreçleri yürütür. İşletmeler, söz konusu süreçleri koordine etmek ve gerekli çalışmaları yürütmek üzere Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Uzmanı istihdam edebilir veya bu hizmetleri sözleşme imzalamak suretiyle dışarıdan temin edebilecektir.
  • Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Uzmanlığı lisansını almak isteyenlerde aşağıdaki şartlar aranmaktadır:

a) En az lisans düzeyinde bir yükseköğretim programından mezun olmak,

b) Kuramsal sürdürülebilirlik raporlama uzmanlığı sınavında başarılı olmak,

c) En az 8 ay süreyle sürdürülebilirlik raporlaması konusunda çalışma tecrübesine sahip olmak,

ç) Kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak; ayrıca devletin güvenliğine karşı suçlar, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, bilişim sistemini engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, terörizmin finansmanı, kaçakçılık, vergi kaçakçılığı veya haksız mal edinme suçlarından mahkûmiyetinin bulunmamak.

  • Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Uzmanlığı lisansına sahip olan kişilere sicile kayıt tarihini takip eden yıl başından itibaren her 3 yılda bir lisans yenileme eğitimine katılma zorunluluğu getirilmiştir.
  • Süresi içinde lisans yenileme eğitim ve sınavını tamamlamayanların lisansı askıya alınacaktır. Askıya alınan lisans, azami 2 yıl içinde eğitim ve sınav tamamlandığında tekrar aktif hale getirilecektir.
  • Düzenlemelere aykırı hareket edenler veya lisansını amacı dışında kullananlar ile askıya alınmadan itibaren 2 yıl içinde yenileme eğitim ve sınavını tamamlamayanların lisansı iptal edilecektir.

Karar'ın tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.

 

  1. Dosyaya Giriş Hakkının Düzenlenmesine ve Ticari Sırların Korunmasına İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2010/3)’de Değişiklik Yapılmıştır

 

Rekabet Kurumu (“Kurum”) tarafından hazırlanan Dosyaya Giriş Hakkının Düzenlenmesine ve Ticari Sırların Korunmasına İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2010/3)’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Tebliğ No: 2025/3) (“Tebliğ”) 04.10.2025 ve 33037 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.

Tebliğ ile öngörülen değişikler özetle aşağıdaki gibidir:

  • Tebliğin amacı, kapsamı ve tanımlar bölümünde değişiklikler yapılarak; dosyaya giriş hakkının kullanımına ve ticari sırların korunmasına ilişkin düzenlemelerin kapsamı yeniden tanımlanmıştır.
  • Dosyaya giriş hakkı, soruşturma veya nihai inceleme kapsamında tarafların yazılı talepleri üzerine bir kez kullandırılabilecek şekilde yeniden düzenlenmiştir.
  • Tarafların, haklarında yürütülen soruşturma ve nihai incelemeler kapsamında Kurum bünyesinde kendileri ile ilgili düzenlenmiş her türlü evraka ve elde edilmiş olan her türlü delile erişebileceklerdir. Bu erişim hakkı kapsamında, ticari sırlar ile aklayıcı ya da suçlayıcı kısımları hariç olmak üzere kurum içi yazışmalar yer almamaktadır.
  • Kurum içi yazışmaların tanımı genişletilerek; birimler arası yazışmaların yanı sıra uzlaşma ve etkin işbirliği süreçlerinde elde edilen belgeler ile diğer kurum ve kuruluşlarla yapılan yazışmalar da bu kapsamda değerlendirilmiştir.
  • Taraflar, dosyaya giriş talebinde bulunabilecekleri nihai sürelere sahiptirler. Bu süreler, ilk yazılı savunma sürelerinin dolmasına kadar veya soruşturma heyetinin ek yazılı görüş göndermesi durumunda ikinci yazılı savunma sürelerinin dolmasına kadar uzayabilecektir.
  • Dosyaya giriş hakkının kullanılmasına ilişkin süre ve usuller detaylandırılmış; taleplerin yalnızca Tebliğ ekinde yer alan form aracılığıyla yapılabileceği hüküm altına alınmıştır.
  • Dosyaya giriş hakkı, ilgilinin talebi de dikkate alınarak kullandırılacaktır. Bu hak, dosya mevcudunda bulunan ve ticari sırlardan arındırılarak erişime açılan evrakın fotokopi yolu ile çoğaltılmış nüshalarının veya elektronik kopyalarının verilmesi ya da gönderilmesi suretiyle sağlanabilecektir.
  • Dosyaya giriş talebi kabul edilen kurum içi yazışmaların incelenmesi, Kurum merkezinde yapılabilecektir.
  • Dosyaya giriş hakkı kapsamında taraflara sağlanacak belgelerin niteliği ve sayfa sayısı, tutanakla veya taraflara gönderilecek yazıyla kayıt altına alınacaktır.
  • Tebliğin geçici birinci maddesine eklenen ikinci fıkra uyarınca, bu Tebliğ ile yapılan değişiklikler, yayımlandığı tarih itibarıyla devam eden soruşturmalar bakımından uygulanmayacaktır.

Tebliğ, Resmî Gazete’de yayımlandığı tarih itibariyle yürürlüğe girmiştir.

Tebliğ’in tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.

 

  1. Vergi Denetim Kurulu Tarafından Sahte Belge ile Mücadele Stratejisi ve KURGAN Rehberi Yayınlanmıştır

 

Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı (“VDK”) tarafından, sahte belge ile mücadele stratejisine yön vermek ve saha uygulamalarında yol gösterici olmak amacıyla hazırlanan Sahte Belge ile Mücadele Stratejisi ve KURGAN Mükellef ve Meslek Mensupları Rehberi (“Rehber”) 01.10.2025 tarihinde VDK’nın resmi internet sitesinde yayınlanmıştır. 

Rehber özetle aşağıdaki gibidir;

  • Yeni dönemin en önemli politika bileşenlerinden biri olarak Kuruluş Gözetimli Analiz (KURGAN) Sistemi ön plana çıkmıştır.
  • KURGAN, klasik bir vergisel risk analiz sisteminden öte, bir erken uyarı sistemi olarak tasarlanmıştır. VDK Risk Analiz Merkezi tarafından geliştirilen sistem; cari verilerle çalışan, işlem riskini ölçen ve büyük veri analitiği kullanarak ekonomik işlemleri anlık olarak tarayan bir yapıya sahiptir.
  • Sistem, mükellefler yerine işlemlere risk puanı atamakta ve bu sayede vergisel risklerin erken tespit edilmesi amaçlanmaktadır.
  • KURGAN sistemi, mükellefleri olası riskler konusunda bilgilendirerek kendi tedbirlerini almalarına olanak tanımaktadır. Bu kapsamda, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 148. maddesi uyarınca gönderilen bilgi isteme yazıları aracılığıyla sinyalleme yapılmakta olup bu yazılar olası bir denetimin öncü göstergesi niteliği taşımaktadır.
  • Sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanma incelemelerinde uygulama birliğini sağlamak ve mükellef haklarını korumak amacıyla 18 Nisan 2025 tarihli Genelge yayımlanmıştır.
  • Vergi Usul Kanunu’nun 359/b maddesi uyarınca kaçakçılık suçunun oluşabilmesi, sahte belgenin bilerek kullanılmış olmasına yani kastın varlığına bağlıdır.
  • Kastın değerlendirilmesinde objektif ölçütlerin esas alınması ve denetim süreçlerinin daha sıkı hale getirilmesi hedeflenmiştir.
  • Genelge ile, sahte belge kullanımında kastın belirlenmesine yönelik olarak 306 Sıra No.lu VUK Genel Tebliği ve Türk Ceza Kanunu’ndaki ilgili hükümler esas alınarak Vergi Müfettişlerince dikkate alınması gereken 13 araştırma kriteri belirlenmiştir. Bu kapsamda, eksik inceleme kaynaklı yargı eleştirilerinin önüne geçilmesi amaçlanmaktadır.
  • Vergi incelemesi ile vergi suçu soruşturmasının birbirinden ayrılmasını teminen, Vergi Usul Kanunu’na 140/A maddesinin eklenmesine yönelik mevzuat taslağı hazırlanmıştır.
  • OECD İlkeleri doğrultusunda, sahte belge düzenleme fiilinin öncül suç olarak değerlendirilmesi ve suç örgütlerinin finansman kaynaklarının kesilmesi amacıyla müsadere, el koyma ve dondurma gibi tedbirlerin uygulanması öngörülmüştür.
  • Denetim sürecinin KURGAN sistemiyle birlikte yeniden yapılandırılarak, iş akışının “düzenleyiciden kullanıcıya” yerine “kullanıcıdan düzenleyiciye” doğru işleyecek şekilde yeniden tasarlandığı belirtilmiştir.
  • Rapor Otomasyon Sistemi’nin geliştirilmesiyle denetim raporlarının daha kısa sürede tamamlanacağı ve karar destek mekanizmalarının güçlendirileceği ifade edilmiştir.

Rehber’in tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.

 

  1. AYM Tarafından Savunma Tanıklarının Dinlenmemesi Nedeniyle Adil Yargılanma Hakkının İhlal Edildiğine Karar Verilmiştir

 

Anayasa Mahkemesi Başkanlığı (“AYM”) tarafından 2019/9198 başvuru numaralı ve 07.01.2025 tarihli Apdullah Mergen başvurusu kararı 33035 sayılı (“Karar”) ve 2 Ekim 2025 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.

Karar’da özetle aşağıdaki hususlara yer verilmiştir;

  • Bireysel başvurunun konusu adil yargılanma hakkı kapsamında güvence altına alınan tanık dinletme hakkının ihlali iddiasına ilişkindir.
  • Başvurucunun, cezayı azaltabilecek ya da ortadan kaldırabilecek olguların ispatı açısından ileri sürdüğü tanık dinletme taleplerinin Mahkeme tarafından reddedilmiş olması ihlal gerekçesi olarak sunulmuştur.
  • Başvurucu hakkında, mağdur D.K.'ya yönelik yağma, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve kasten yaralama suçlarından yargılama yapılmıştır. Yargılama sürecinde, başvurucu tarafından, haksız tahrik hükümleri uyarınca indirim yapılabilmesi için ileri sürülen olguların ispatı amacıyla duruşmada hazır edilen babası H.M.'nin tanık sıfatıyla dinlenilmesi talep edilmiştir.
  • Talep, H.M.’nin esasa etkili bilgi ve görgüsü olmadığı gerekçesiyle Mahkeme tarafından reddedilmiştir. Mahkeme, gerekçeli kararında, başvurucunun ruhsal durumunu ciddi derecede etkileyecek bir olay olmadığı sonucuna ulaşılarak haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasına gerek görülmediği belirtilmiştir.
  • Bu kapsamda AYM tarafından aşağıdaki değerlendirmelerde bulunulmuştur;
    • Tanık dinletme hakkının, silahların eşitliği ilkesinin bir gereği olarak, savunma tanıklarının da iddia tanıklarıyla aynı koşullar altında dinlenilmesini güvence altına aldığı vurgulanmıştır.
    • Somut olayda, yerel mahkemenin kararını mağdurun ve tanık D.M.’nin beyanları ile doktor raporuna dayandırdığı tespit edilmiştir.
    • Yerel mahkemenin, kararına gerekçe gösterilen olguların varlığı yönünden sadece iddia delillerini dikkate alması ve başvurucunun gösterdiği tanıkları dinlememesi, başvurucunun önemli ölçüde dezavantajlı duruma düşürülmesine sebebiyet verdiği ifade edilerek yargılamayı bir bütün hâlinde adil olmaktan çıkardığı kabul edilmiştir.
  • Açıklanan gerekçelerle, Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki tanık dinletme hakkının ihlal edildiğine oybirliğiyle karar verilmiştir.
  • Tespit edilen ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasına hukuki yarar ve zorunluluk bulunduğu hükmedilmiştir.

Karar’ın tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.

 

  1. TİTCK Tarafından Kozmetik Ürünlere İlişkin 2025 Yılı Üçüncü Üç Aylık Dönem Denetim Verileri Yayınlanmıştır

 

Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (“TİTCK”) tarafından 2025 yılı üçüncü üç aylık döneme (Temmuz–Ağustos–Eylül) ilişkin kozmetik ürünlerin piyasa gözetim ve denetim faaliyetlerine dair kamuoyu duyurusu (“Kamuoyu Duyurusu”) 06.10.2025 tarihinde TİTCK’in resmi internet sitesinde yayınlanmıştır.

Kamuoyu Duyurusu’na göre;

  • Yapılan denetimler sonucunda teknik düzenlemelere aykırı ve risk taşıyan kozmetik ürünler tespit edilmiş olup bu ürünler hakkında idari yaptırımlar (idari para cezası, ıslah, geri çekme ve imha işlemleri) uygulanmıştır.
  • Denetimler sonucunda;
    • Toplam 250 kozmetik ürünün incelendiği, bu ürünlerden 188’inde uygunsuzluk tespit edildiği,
    • Uygunsuzluklar arasında 14 ürünün risk taşıdığı, 174 ürünün ise teknik düzenlemelere aykırı bulunduğu,
    • Uygunsuzluk gerekçesiyle toplam 3.691.819 TL tutarında idari para cezası uygulandığı

ifade edilmiştir.

  • Bunun yanı sıra, mahkemeler, savcılıklar, emniyet birimleri ve diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından bildirilen ve TİTCK tarafından tespit edilen 95.782 adet sahte veya kaçak parfüm, 5324 sayılı Kozmetik Kanunu uyarınca güvensiz/risk taşıyan ürün kapsamında değerlendirilmiş olup üreticisi belirlenemeyen bu ürünler için imha kararı alınmıştır.

Kamuoyu Duyurusu’nun tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.

 

  1. TİTCK Tarafından Tip-1 ve Tip-19 Biyosidal Ürünlere İlişkin 2025 Yılı Üçüncü Üç Aylık Dönem Denetim Verileri Yayınlanmıştır

 

Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (“TİTCK”) tarafından 2025 yılı üçüncü üç aylık döneme (Temmuz–Ağustos–Eylül) ilişkin insan vücuduna doğrudan temas eden Tip-1 ve Tip-19 biyosidal ürünlerin piyasa gözetim ve denetim faaliyetlerine dair kamuoyu duyurusu (“Kamuoyu Duyurusu”) 06.10.2025 tarihinde TİTCK’in resmi internet sitesinde yayınlanmıştır.

Kamuoyu Duyurusu’na göre;

  • Yapılan denetimler sonucunda bazı Tip-1 ve Tip-19 biyosidal ürünlerde uygunsuzluk tespit edilmiş olup söz konusu ürünler hakkında idari yaptırımlar (idari para cezası, geri çekme ve imha işlemleri) uygulanmıştır.
  • Denetimler sonucunda;
    • Toplam 32 biyosidal ürünün incelendiği, bu ürünlerden 4’ünde uygunsuzluk tespit edildiği,
    • Tespit edilen uygunsuz ürünlerin tamamının risk taşıdığı belirlenmiş ve bu kapsamda toplam 1.281.533 TL tutarında idari para cezası uygulandığı

ifade edilmiştir.

Kamuoyu Duyurusu’nun tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.

Saygılarımızla,

Zümbül Hukuk ve Danışmanlık

info@zumbul.av.tr

İnternet sitemizde bulunan her türlü bilgi ve belge Avukatlık Kanunu ve ilgili diğer mevzuat ile Türkiye Barolar Birliği’nin Avukatlık Meslek Kuralları dikkate alınarak Zümbül Hukuk ve Danışmanlık tarafından yalnızca genel bilgilendirme amacıyla hazırlanmış olup, bu yayınlarda kesinlikle reklam ve/veya ticari amaç güdülmemiştir. İnternet sitemizdeki her türlü bilgi ve belge genel geçer nitelikte olup hiçbir suretle bu yayınların eksiksiz, doğru, güncel ve güvenilir olduğu garanti ve taahhüt edilmemektedir. İnternet sitemizde yer verilen yayınlardaki bilgilerle ilgili olarak bir avukata/uzmana danışmadan söz konusu bilgi ve belgelere dayanılarak hareket edilmemelidir. İnternet sitemizdeki yayınlarda yer verilen linkler kamuya açık kaynaklardan elde edilerek yalnızca ziyaretçilerin diğer bilgi ve belgelere ulaşmasını kolaylaştırmak amacıyla bulunmaktadır. Bu linkler hiçbir şekilde link verilen kişi, kurum ve kuruluşları tavsiye ve/veya onay anlamına gelmemektedir. İnternet sitemizdeki yayınlar hiçbir şekilde hukuki danışmanlık sunulması veya internet sitemize herhangi bir suretle ulaşan ziyaretçiler ile avukat-müvekkil ilişkisi oluşturulduğu anlamına gelmemektedir. İnternet sitemizdeki tüm içerikler Zümbül Hukuk ve Danışmanlık mülkiyetindedir ve hiçbir içerik yazılı izin alınmaksızın kopyalanamaz, çoğaltılamaz ve atıf yapılmadan kullanılamaz.