Bultenler
Haftaya Dair Hukuki Gelişmeler
- Tıbbi Cihazlara İlişkin Avrupa Veri Tabanı Hakkında Tebliğ Taslağı Kamuoyu Görüşüne Açılmıştır
Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (“TİTCK”, “Kurum”) tarafından TCOKKA- Tıbbi Cihazlara ilişkin Avrupa Veri Tabanı Hakkında Tebliğ Taslağı’nın (“Taslak”) kamuoyu görüşüne açıldığına ilişkin basın duyurusu 11/10/2024 tarihinde Kurum’un resmi internet sitesinde yayınlanmıştır.
Duyuruya göre;
- Tıbbi cihazlar ve in vitro tanı amaçlı tıbbi cihazlarla ilgili olarak Avrupa Birliği (“AB”) mevzuatına uyum çerçevesinde, tıbbi cihazlara ilişkin AB 2017/745 sayılı ve in vitro tanı tıbbi cihazlarına ilişkin AB 2017/746 sayılı Tüzüklere paralel olarak hazırlanan 2/6/2021 tarihli ve 31499 Mükerrer sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Tıbbi Cihaz Yönetmeliği ile İn vitro Tanı Amaçlı Tıbbi Cihaz Yönetmeliği yürürlüktedir.
- Bununla birlikte, AB 2017/745 ve AB 2017/746 sayılı Tüzüklerin Tıbbi Cihazlara ilişkin Avrupa Veri Tabanı olan EUDAMED ile ilgili hükümleri uyarınca; yetkili otoriteler, onaylanmış kuruluşlar, imalatçılar, yetkili temsilciler, ithalatçılar, sistem veya işlem paketi üreticileri ve klinik araştırma ile performans çalışmalarının sponsorlarının EUDAMED’e erişimi ve kullanmasına ilişkin Avrupa Komisyonu tarafından yayımlanan “Tıbbi Cihazlara ilişkin Avrupa Veri Tabanı (Eudamed) hakkında (AB) 2017/745 sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konsey Tüzüğü'nün uygulanmasına ilişkin kuralları belirleyen 26 Kasım 2021 tarihli ve (AB) 2021/2078 sayılı Komisyon Uygulama Tüzüğü” 19/12/2021 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
- Bu minvalde AB mevzuatına uyum çalışmaları kapsamında, bahse konu Tüzüğe paralel olarak “Tıbbi Cihazlara ilişkin Avrupa Veri Tabanı Hakkında Tebliğ” taslağı hazırlanmış olup Taslak’a ilişkin görüşlerin Mevzuat Hazırlama Usul ve Esasları Hakkındaki Yönetmeliğe uygun olarak en geç 25/10/2024 tarihi mesai bitimine kadar md.reg@titck.gov.tr adresine iletilebilecektir.
Duyurunun tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.
Taslak’ın tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.
- Kozmetik Ürünler Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik Taslağı Kamuoyu Görüşüne Açılmıştır
Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (‘Kurum’) Kozmetik Ürünler Dairesi Başkanlığı tarafından hazırlanan Kozmetik Ürünler Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılması Hakkında Yönetmelik Taslağı (‘Taslak’) Kurumun internet sitesinde yayınlanarak kamuoyu görüşüne açılmıştır.
Taslağa göre;
- Kozmetik ürün bildirim işlemleri ücretli hale getirilmiştir. Ek Madde 1’in devamına aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
''(2) Kurum Ulusal Elektronik Veri Tabanı üzerinden gerçekleştirilen faaliyetlere yönelik ücret talep edebilir.’’
- Küçük ambalajlarda dijital etiket ile ilgili maddede belirtilen bilgilerin yer almasına olanak tanımak amacıyla Madde 22/2 aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
‘‘(2)a) Bilgiler, ambalaj üzerinde yer alan dijital etiket/ karekod içinde veya kozmetik ürüne ekli ya da ilişiğe konmuş bir broşür, etiket, kâğıt şerit, fiş ya da kart üzerinde verilir.’’
- Kozmetik ürünlerde sıklıkla kullanılan bu bileşiklerin çevreye etkilerinden dolayı AB REACH Tüzüğünde yer alan kısıtlamalar Çevre Bakanlığı’nın KKDİK Yönetmeliğinde yer alana kadar Geçici madde ile kozmetik ürünlerde kullanımının sınırlandırılması ile AB üyesi ülkelerde verilmiş geçiş süresi içinde ülkemizde bu bileşiklerin serbest ve kontrolsüz dolaşımının önüne geçilmesi amaçlanmıştır. Dolayısıyla aşağıdaki madde eklenmiştir.
‘‘GEÇİCİ MADDE 2-(1) 01 Aralık 2026 tarihinden itibaren 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (ö) bendinde yer alan kozmetik ürün tanımına uygun olarak piyasaya arz edilmiş ve Ek 1/A birinci fıkranın (a) bendinde tanımlanmış durulanan kozmetik ürünlerde Decamethylcyclopentasiloxane (D5) ve dodecamethylcyclohexasiloxane (D6) isimli bileşenler % 0.1 konsantrasyona eşit veya yüksek oranda bulunamaz. (2) 06 Haziran 2027 tarihinden itibaren 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (ö) bendinde yer alan kozmetik ürün tanımına uygun olarak piyasaya arz edilmiş kozmetik ürünlerde Decamethylcyclopentasiloxane (D5) ve dodecamethylcyclohexasiloxane (D6) isimli bileşenler % 0.1 konsantrasyona eşit veya yüksek oranda bulunamaz. (3) Bu madde 23/6/2017 tarihli ve 30105 mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Kimyasalların Kaydı, Değerlendirilmesi, İzni ve Kısıtlanması Hakkında Yönetmeliğin (AT) 1907/2006 REACH Tüzüğü ile uyumlu olması itibari Geçici madde 2 yürürlükten kalkacaktır. ”
Duyurunun tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.
- Kozmetik Ürün İddialarına İlişkin Kılavuz ve Kozmetik Ürünler ile Sınır Teşkil Eden Ürünlere İlişkin Kılavuz Güncellenmiştir
Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (“TİTCK”) tarafından Kozmetik Ürün İddialarına İlişkin Kılavuz ve Kozmetik Ürünler ile Sınır Teşkil Eden Ürünlere İlişkin Kılavuz güncellenerek 14/10/2024 tarihinde resmi internet sitesinde yayınlanmıştır.
Kılavuzlar ile getirilen düzenlemeler özetle şu şekildedir;
- Kozmetik Ürün İddialarına İlişkin Kılavuz, piyasada bulunan kozmetik ürünlerin iddialarında dikkat edilmesi gereken hususlara yönelik imalatçılar, ithalatçılar, dağıtıcılar, tanıtım yapanlar, sorumlu kişiler, mecra kuruluşları veya aracılarına yol göstermek amacıyla hazırlanmıştır.
- Kozmetik Ürünler ile Sınır Teşkil Eden Ürünlere İlişkin Kılavuz, Kozmetik Ürünler Yönetmeliği’nin 4 üncü maddesine göre kozmetik ürün, insan vücudunun dış kısımlarına; epiderma, tırnaklar, kıllar, saçlar, dudaklar ve dış genital organlarına veya dişler ile ağız mukozasına uygulanmak üzere hazırlanmış, tek veya temel amacı bu kısımları temizlemek, koku vermek, görünümünü değiştirmek, bunları korumak, iyi bir durumda tutmak veya vücut kokularını düzeltmek olan bütün madde veya karışımları kapsamaktadır. Kozmetik ürünler ile birtakım özellikleri ortak olabilen beşeri tıbbi ürün, tıbbi cihaz, biyosidal ürün, oyuncak, tekstil, aksesuar veya gıda ürünleri gibi ürünler ile kozmetik ürün arasında kalabilenlerin değerlendirilmesinde genel yaklaşımların belirtilebilmesi amacıyla iş bu kılavuz kozmetik üreticileri, dağıtıcılar, tanıtım yapanlar ve mecra kuruluşları veya aracılarına yol göstermek için hazırlanmıştır.
- Bir ürünün kozmetik olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceğine ilişkin karar, ürünün özellikleri kapsamında dâhil olabileceği ürün gruplarına ait mevzuatın beraberce değerlendirilmesi ile verilecektir. Bu karar verilirken ürünlerin bileşimi, kullanım amacı, uygulama yeri ve şekli, sunumu, etki mekanizması, iddiaları ve diğer bütün ilgili unsurlar bir arada değerlendirilecektir.
- Kozmetik mevzuatındaki kozmetik ürün tanımında yer alan amaçlar doğrultusunda yutulması, solunması, insan vücuduna enjekte edilmesi ya da yerleştirilmesi amaçlanan madde ya da karışımlar kozmetik ürün kapsamında değerlendirilemeyecektir.
- Kozmetik mevzuatındaki kozmetik ürün tanımında yer alan amaçlar dışında kullanılan ürünler kozmetik ürün kapsamında değerlendirilemeyecektir.
Kozmetik Ürün İddialarına İlişkin Kılavuz’a buradan ulaşabilirsiniz.
Kozmetik Ürünler ile Sınır Teşkil Eden Ürünlere İlişkin Kılavuz’a buradan ulaşabilirsiniz.
- Avrupa Birliği Adalet Divanı'nın Genel Veri Koruma Tüzüğü ve Haksız Rekabet Hukuku Kurallarına İlişkin Kararı Yayınlanmıştır
Avrupa Birliği Adalet Divanı (“ABAD”)’nın Avrupa Birliği Genel Veri Koruma Tüzüğü (“General DataProtection Regulation” - “GDPR”) ile haksız rekabet hukuku kuralları arasındaki ilişkiyi incelediği Lindenapotheke isimli C-21/23 sayılı ve 04/10/2024 tarihli kararı (“Karar”) 04/10/2024 tarihinde resmi internet sitesinde yayınlanmıştır.
Karar’göre;
- İhtilafın konusunu ikisi de eczacı olan ND ve DR arasındaki haksız rekabet iddiası oluşturmaktadır. ND, Amazon Marketplace üzerinden reçeteye tabi olan ve reçetesiz ilaçlar satmakta olup bu bağlamda müşteriler, sipariş sırasında isim, teslimat adresi ve kişiye özel ilacın hazırlanabilmesi için bazı kişiye mahsus bilgileri vermek zorunda kalmıştır. ND, kişisel sağlık verilerinin işlenmesi için hukuki sebep teşkil eden açık rıza almamaktadır. DR, söz konusu uygulamanın, müşterilerin sağlık verilerinin işlenmesi için açık rızalarının alınmaması nedeniyle veri koruma yasalarına aykırı olduğunu iddia etmiş, Genel Veri Koruma Tüzüğü’ne aykırılığın ise haksız ticari uygulama teşkil ettiği gerekçesiyle dava açmıştır.
- ABAD, her ne kadar GDPR hükümlerinin amacının doğrudan haksız rekabeti engellemek olmasa da haksız rekabet hükümleri ile GDPR amaçlarına ulaşılabildiği takdirde, GDPR'nin böyle bir sonuca engel olmayacağını belirtmiştir.
- GDPR hükümlerine aykırı hareket eden veri sorumluları, kamu otoriteleri,bireyler, yetkili kuruluşlar ve rakipler tarafından da yaptırım ya da tazminat taleplerine muhatap olabilecektir.
- GDPR hükümlerinin lafzı, sistematiği ve amacından hareketle GDPR’a aykırı davranış aynı zamanda hukuk mahkemeleri nezdinde haksız rekabet davalarına konu olabilecektir.
Böylelikle, GDPR ihlallerinde idari yaptırımların yanında bireysel ve topluluk davalarına ilave olarak haksız rekabet davaları da eklenmiştir.
Karar’ın tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.
- Avrupa Birliği Adalet Divanı'nın Genel Veri Koruma Tüzüğü Kapsamında Meşru Menfaate İlişkin Kararı Yayınlanmıştır
Avrupa Birliği Adalet Divanı (“ABAD”)’nın Avrupa Birliği Genel Veri Koruma Tüzüğü (‘General Data Protection Regulation’’ ‘‘GDPR’’) kapsamında meşru menfaati incelediği Koninklijke Nederlandse Lawn Tennisbond vs. Autoriteit Persoonsgegevens 621/22 sayılı ve 04/10/2024 tarihli kararı (“Karar”) 04/10/2024 tarihinde resmi internet sitesinde yayınlanmıştır.
Karar’a göre;
- Koninklijke Nederlandse Lawn Tennisbond (KNLTB), Hollanda Kraliyet Çim Tenis Federasyonu, üyelerinin kişisel verilerini sponsorlara onların rızası olmadan ve ücret karşılığında ifşa ettiği için Hollanda Veri Koruma Otoritesi (Autoriteit Persoonsgegevens, AP) tarafından Genel Veri Koruma Tüzüğü'nü (GDPR) ihlal ettiği gerekçesiyle para cezasına çarptırılmıştır.
- Avrupa Birliği Adalet Divanı, "meşru menfaat" kavramının GDPR'nin 6(1)(f) maddesi kapsamında nasıl yorumlanması gerektiğini değerlendirmiştir. GDPR, "meşru menfaat" kavramını tanımlamamakla birlikte, ABAD, doğrudan pazarlama amaçlarının bir meşru menfaat örneği olabileceğini belirtmiştir. Meşru menfaatin, muhakkak kanunlar çerçevesinde düzenlenmiş bir menfaat olmasının mecburi olmadığı; hukuka uygun olduğu, bir diğer ifade ile hukuka aykırı olmadığı sürece her türlü menfaatin "meşru menfaat" olarak değerlendirilebileceği ifade edilmiştir.
- ABAD, GDPR 6(1)(f) maddesinin, bir spor federasyonunun ekonomik menfaatini gerçekleştirmek amacıyla üyelerinin kişisel verilerini ücret karşılığında ifşa etmesinin, ancak bu işletmenin söz konusu meşru menfaatin gerçekleştirilmesi için mutlak surette gerekli olması ve tüm ilgili koşullar göz önünde bulundurulduğunda, üyelerin çıkarları veya temel hak ve özgürlüklerinin bu meşru menfaate kıyasla daha üstün gelmesi durumunda meşru kabul edilebileceğine karar vermiştir.
- İşbu kararla birlikte meşru menfaat kavramına ilişkin ABAD, özü itibariyle eski içtihatlarını tekrar etmiş, bununla birlikte salt ekonomik menfaatlerin de meşru menfaat olarak değerlendirilebileceğini açıklığa kavuşturmuştur.
Karar’ın tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.
- Avrupa Birliği Adalet Divanı'nın Genel Veri Koruma Tüzüğüne İlişkin Kararı Yayınlanmıştır
Avrupa Birliği Adalet Divanı (“ABAD”)’nın süresiz ve kapsamı geniş veri toplama ve işleme faaliyetlerinin veri minimizasyonu ilkesi açısından değerlendirdiği Maximilian Schrems vs. Meta Platforms Ireland Ltd. isimli C 446/21 sayılı ve 04/10/2024 tarihli kararı (“Karar”) 04/10/2024 tarihinde resmi internet sitesinde yayınlanmıştır.
Karar’a göre;
- Veri koruma aktivisti olan Maximilian Schrems, Meta Platforms Ireland Ltd. (eski adıyla Facebook Ireland Ltd.) aleyhine, kişisel verilerinin yasadışı bir şekilde işlendiği iddiasıyla Genel Veri Koruma Tüzüğü’ne (“GDPR”) aykırılık iddiasıyla dava açmıştır. Davanın merkezinde, Meta Platforms Ireland'ın Facebook kullanıcılarının kişisel verilerini, özellikle hem platform içinde hem de dışında toplanan verilerin birleştirilmesi yoluyla, kişiselleştirilmiş reklam amaçları için kapsamlı bir şekilde işleyip işleyemeyeceği sorusu bulunmaktadır.
- Mahkeme, Meta Platforms Ireland'ın uygulamasının veri minimizasyonu ilkesiyle uyumlu olup olmadığını incelemiştir. Mevcut tüm kişisel verilerin, zaman sınırlaması olmaksızın ve verilerin türlerine bakılmaksızın işlenmesi uygulaması, orantısız ve veri minimizasyonu ilkesiyle uyumsuz olarak değerlendirilmiştir.
- ABAD, bu kadar kapsamlı bir veri işleme faaliyetinin, ilgili kişilerin temel haklarına, özellikle de Avrupa Birliği Temel Haklar Şartı'nın 7 ve 8. maddelerine göre özel hayatın gizliliği ve kişisel verilerin korunması hakkına ciddi bir müdahale teşkil etiğine hükmetmiştir.
- ABAD, , GDPR m.5/1(c)’e göre veri minimizasyonu ilkesinin, Meta Platforms Ireland gibi bir veri sorumlusunun tüm kişisel verileri zaman sınırlaması olmaksızın ve türlerine bakılmaksızın hedefli reklam amaçları için birleştirmesine, analiz etmesine ve işlemesine engel olduğuna hükmetmiştir.
- ABAD, GDPR m.9/2(e)’e göre kişinin kendi cinsel yönelimi hakkında kamuya açık bir açıklama yapmasının, platform operatörüne bu yönelimle ilgili başka verileri işlemesine, bu verileri birleştirip analiz etmesine ve kişiselleştirilmiş reklam amaçları için kullanmasına izin vermediğine hükmetmiştir.
- Karar’da kişisel veri işlemenin, özellikle kişiselleştirilmiş reklamın, bir iş modeli olması halinde ekonomik gerekliliklerin, sözleşmenin ifası için gerekli/zorunlu bir unsuru olarak kabul edilmeyeceği açıkça belirtilmiştir. ABAD, bu sonucu, işbu karar vesilesiyle veri minimizasyonu ilkesi açısından da bir kez daha tasdik etmiştir. Ayrıca Karar’da da özel nitelikli kişisel veri kavramının geniş yorumlanması gerektiğine bir kere daha vurgu yapılmıştır.
Karar’ın tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.
- TBB Tarafından ‘Dijital Kanallarda Güvenli İşlemler İçin Bilgiler’ Başlıklı Kamuoyu Duyurusu Yayınlanmıştır
Türkiye Bankalar Birliği’nin (“TBB”) 11.10.2024 tarihli duyurusuna göre, son dönemlerde internet ve mobil kanallarda yaşanan dolandırıcılık vakalarının artması nedeniyle kamuoyunu bilgilendirme ihtiyacı doğmuştur.
Duyuruda, sıkça karşılaşılan dolandırıcılık yöntemlerine ve bu yöntemlerden korunma yollarına dair bilgilere yer verilmiştir.
Sıklıkla karşılaşılan bazı dolandırıcılık türleri şunlardır:
- İnternetten Alışveriş Dolandırıcılığı: Sahte internet siteleri ve güvensiz alışveriş platformları üzerinden yapılan dolandırıcılık.
- Uzaktan Erişim Dolandırıcılığı: Cihazlara uzaktan erişim sağlayarak bilgi ve para çalma girişimleri.
- Zararlı Yazılım Dolandırıcılığı: Bilgisayarlara veya mobil cihazlara zararlı yazılımlar yükleyerek veri hırsızlığı yapılması.
Duyuruya göre; bu dolandırıcılık yöntemlerinden korunmak ve finansal güvenliğinizi artırmak için dikkat edilmesi gereken hususlardan bazıları şunlardır:
- Banka hesaplarınızı hiç kimseye kullandırmayın. Hesaplarınızın yasa dışı faaliyetlerde kullanılması halinde ağır hapis cezalarıyla karşılaşabilirsiniz.
- Güvenliğinden emin olmadığınız internet sitelerinden alışveriş yapmayın. Dolandırıcılık amaçlı açılmış sahte bir site üzerinden dolandırılabilirsiniz.
- Güvenliğinizden emin olmadığınız mobil uygulamaları cihazlarınıza yüklemeyin. Güvenlik açığı bulunan veya korsan uygulamalar, kişisel bilgilerinizi ele geçirebilir, cihazınıza zarar verebilir ve hatta kimlik hırsızlığına yol açabilir.
Söz konusu duyurunun tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.
- KVKK Tarafından Kilis 7 Aralık Üniversitesi’nin Veri İhlali Bildirimine İlişkin Kamuoyu Duyurusu Yayınlanmıştır
Kişisel Verileri Koruma Kurumunun (“Kurum”) internet sayfasında yayınlanan kamuoyu duyurusuyla Kilis 7 Aralık Üniversitesi’nin veri ihlali bildirimi paylaşılmıştır.
Söz konusu ihlal, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun (“Kanun”) “Veri güvenliğine ilişkin yükümlülükler” başlıklı 12. maddesinin (5) numaralı fıkrası doğrultusunda, bildirim yükümlülüğü kapsamında, veri sorumlusu tarafından Kurum’a bildirilmiştir.
Veri ihlali bildiriminde özetle;
- İhlalin kaynağı ve nasıl gerçekleştiği hususlarının henüz tespit edilemediği,
- Yetkisiz erişim neticesinde veri gizliliğinin ihlalden etkilendiği,
- İhlalin başlama tarihinin bilinmediği, 25.09.2024 tarihinde sona erdiği,
- İhlalin, Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi (“USOM”) tarafından gelen bildirim üzerine 24.09.2024 tarihinde tespit edildiği,
- İhlalden etkilenen ilgili kişi gruplarının; öğrenciler, müşteriler ve potansiyel müşteriler olduğu,
- İhlalden etkilenen kişisel verilerin;
- Yatay Geçiş Tablosu içinde yer alan T.C. kimlik numarası, ad, soyadı, adres, telefon numarası verileri,
- Sağlık Kültür Spor Kayıt Tablosu içinde yer alan T.C. kimlik numarası, ad, soyadı, telefon numarası verileri,
- Halı Saha Rezervasyon Tablosu içinde yer alan ad, soyadı, mail, telefon numarası verileri,
- Formasyon Tabloları içinde yer alan T.C. kimlik numarası, ad, soyadı, telefon numarası verileri olduğu,
- İhlale konu tablolarda 2.747 kişinin verilerinin bulunduğu,
bilgilerine yer verilmiştir.
Konuya ilişkin inceleme devam etmekle birlikte, Kişisel Verileri Koruma Kurulu’nun 09.10.2024 tarihli ve 2024/1722 sayılı Kararı ile söz konusu veri ihlal bildiriminin Kurum’un internet sitesinde ilan edilmesine karar verilmiştir.
Söz konusu kamuoyu duyurusunun tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.
- KVKK Tarafından Atılım Üniversitesi’nin Veri İhlali Bildirimine İlişkin Kamuoyu Duyurusu Yayınlanmıştır
Kişisel Verileri Koruma Kurumunun (“Kurum”) internet sayfasında yayınlanan kamuoyu duyurusuyla Atılım Üniversitesi’nin veri ihlali bildirimi paylaşılmıştır.
Söz konusu ihlal, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun (“Kanun”) “Veri güvenliğine ilişkin yükümlülükler” başlıklı 12. maddesinin (5) numaralı fıkrası doğrultusunda, bildirim yükümlülüğü kapsamında, veri sorumlusu tarafından Kurum’a bildirilmiştir.
Veri ihlali bildiriminde özetle;
- Siber saldırgan/saldırganların, veri sorumlusu sistemlerine yetkisiz erişim sağladığı ve burada yer alan bir servis aracılığıyla Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı'na ait Yükseköğretim Bilgi Sistemi (“YÖKSİS”) üzerinden bazı kişilerin eğitim bilgilerini sorguladığı,
- İhlalin 09.05.2024 tarihinde başladığı ve 05.06.2024 tarihinde sona erdiği,
- İhlale konu servis üzerinden, sadece aktifliği olan (okumakta olan) öğrencilerin YÖKSİS eğitim bilgilerinin (T.C. kimlik numarası ile) sorgulanabildiği,
- İhlalden etkilenen kişi sayısının net olarak tespit edilemediği,
bilgilerine yer verilmiştir.
Konuya ilişkin inceleme devam etmekle birlikte, Kişisel Verileri Koruma Kurulu’nun 09.10.2024 tarihli ve 2024/1762 sayılı Kararı ile söz konusu veri ihlal bildiriminin Kurum’un internet sitesinde ilan edilmesine karar verilmiştir.
Söz konusu kamuoyu duyurusunun tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.
- Rekabet Kurumu Tarafından Hastavuk Hakkında Yürütülen Soruşturma Sonuçlandı
Hastavuk Gıda Tarım Hayvancılık Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin (‘Hastavuk’) alıcılarına sınırsız süreli rekabet etmeme yükümlülüğü ile bölge ve müşteri kısıtlaması getirmek suretiyle 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un (‘‘Kanun’’) 4. maddesini ihlal edip etmediğinin tespiti amacıyla yürütülen soruşturma tamamlanmıştır.
Hastavuk tarafından bayileri ile arasında imzalanan bayilik sözleşmelerinden kaynaklanan sınırsız süreli rekabet etmeme yükümlülüğü ile bölge ve müşteri kısıtlaması hususlarında taahhüt başvurusunda bulunulmuş olup 26.09.2024 tarihli Kurul toplantısında dosyanın müzakeresi neticesinde;
- Hastavuk tarafından sunulan nihai taahhüt metninde yer alan taahhütlerin, dosya kapsamında tespit edilen rekabet sorunlarını giderebilecek nitelikte olması nedeniyle kabul edilmesine ve nihai taahhüt metnindeki taahhütlerin Hastavuk bakımından bağlayıcı hâle getirilerek Hastavuk hakkında yürütülmekte olan soruşturmanın sonlandırılmasına 24-39/914-393 sayı ile karar verilmiştir.
- Kabul edilen taahhütlerin ayrıntılı hali gerekçeli kararda yer alacağı belirtilerek taahhüt metni kapsamında Hastavuk tarafından;
a) Bayilere satış yapmaları için münhasır bölgeler atanmamasına,
b) Bayilerin aktif ve/veya pasif satışları kısıtlanmamasına,
c) Bayilere Hastavuk’un rakiplerine ait ürünler bakımından getirilen rekabet etmeme yükümlülüğü sözleşme süresi ile sınırlanmasına karar verilmiştir.
İlgili karara ilişkin basın duyurusuna buradan ulaşabilirsiniz.
- Rekabet Kurumu Tarafından Erpiliç Entegre Tavukçuluk Üretim Pazarlama ve Ticaret A.Ş. Hakkında Yürütülen Soruşturma Sonuçlanmıştır
Rekabet Kurulu’nun (“Kurul”) 04.01.2024 tarihli ve 24-01/8-M(3) sayılı kararı uyarınca Erpiliç Entegre Tavukçuluk Üretim Pazarlama ve Ticaret A.Ş. (“ERPİLİÇ”)’nin bayilerine bölge ve müşteri kısıtlaması getirmek suretiyle 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 4. maddesini ihlal edip etmediğinin tespiti amacıyla yürütülen soruşturma taahhüt ile sonuçlanmıştır.
Taahhüt sürecinin sonucunda Kurul tarafından, 26.09.2024 tarihli toplantıda;
- ERPİLİÇ tarafından sunulan taahhütlerin, dosya kapsamında tespit edilen rekabet sorunlarını giderebilecek nitelikte olması nedeniyle kabul edilmesine,
- Nihai taahhüt metnindeki taahhütlerin bağlayıcı hâle getirilerek ERPİLİÇ hakkında yürütülmekte olan soruşturmanın sonlandırılmasına,
24-39/913-392 sayı ile karar verilmiştir.
Sunulan taahhüt metni çerçevesinde ERPİLİÇ;
- İstanbul dışındaki illerde faaliyet gösteren bayilere, aktif satış yapmaya yetkili oldukları münhasır bölgeler atayacaktır.
- Bayilik sözleşmelerinde İstanbul dışındaki illerde faaliyet gösteren bayilerin pasif satışlarının engellenmeyeceği hususuna yer verecektir.
- İstanbul’da faaliyet gösteren bayilere gönderilecek olan “Bildirim Metni”nde aktif satış ve pasif satış tanımlarına açıkça yer verecektir.
- “Bildirim Metni”nde bayilerin pasif satışları üzerinde herhangi bir kısıtlamanın bulunmadığı bilgisine açıkça yer verecektir.
Söz konusu kararın tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.
- 2024 Yılı Üçüncü Geçici Vergi Döneminde Uygulanacak Yeniden Değerleme Oranı Belirlenmiştir
Gelir İdaresi Başkanlığı (‘Başkanlık’) tarafından 09.10.2024 tarih ve 67 sayılı Kurumlar Vergisi Sirküleri ile; 2024 yılı üçüncü geçici vergi döneminde uygulanacak yeniden değerleme oranı tespit edilmiştir.
Sirküler’e göre;
- 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesinin (B) fıkrasına istinaden 2024 yılı üçüncü geçici vergi döneminde uygulanacak yeniden değerleme oranı % 34,14 (yüzde otuzdört virgül ondört) olarak tespit edilmiştir.
Söz konusu Sirküler’e ulaşmak için tıklayınız.
Açıklayıcı bilgi notuna ulaşmak için tıklayınız.
- Türkiye Barolar Birliği Adli Yardım Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik Yayımlanmıştır
Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı (“Başkanlık”) tarafından Türkiye Barolar Birliği Adli Yardım Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik (‘‘Yönetmelik’’) 15 Ekim 2024 tarihli ve 32693 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.
Yönetmelik’e göre;
- Yönetmelik’in kapsamı, 1136 sayılı Kanunun 176 ilâ 181 inci maddeleri uyarınca adli yardım bürosunun kuruluşunu, görev ve yetkilerini, adli yardım isteminin yapılışını, görevlendirilecek avukatların ve ücretlerinin belirlenmesini, adli yardım bürosunun gelir ve giderlerini, işleyiş ve denetimi ile Türkiye Barolar Birliği hesabına aktarılan paraların, barolar arasında dağıtımı ve kullanımı olarak belirlenmişti.
- Yönetmelik, 1136 sayılı Kanunun 180 inci ve 181 inci maddelerine dayanılarak hazırlanmıştır.
- Adli yardım istemi, hizmetin görüleceği yer adli yardım bürosuna ve temsilciliklerine yapılacaktır. Başvurularda, istem sahibinden Yönetmelik’in ekinde yer alan Ek-1 adli yardım başvuru formu, Ek-2 imzalı taahhütname ve Türkiye Barolar Birliğinin internet sitesinde yayımlanan aydınlatma metni ile açık rıza beyanı alınacaktır. Başvurular adli yardım esas defterine kaydedilecektir. Bu defter elektronik ortamda da tutulabilecektir.
- Adli yardım bürosu ve temsilcilikleri, istem sahibinden Yönetmelik’in ekinde yer alan Ek-3’te belirlenen gerekli belgeleri isteyecek, gerektiğinde istemin haklılığı konusunda uygun bulacağı araştırmayı yapacak ve karar verecektir.. Bu araştırmada, kamu ve özel kurum ve kuruluşları, adli yardım bürosuna ve temsilciliklerine yardımcı olacaklardı. Baro yönetim kurulu, gerekli belgelere e-Devlet üzerinden ulaşması hukuken mümkün olmayan başvuruculardan istenecek belgeler konusunda değişiklik yapabilecektir.
- Adli yardım hizmetinin sağlanacağı yer barosunun farklı olması halinde, başvuruyu alan büro, başvuruyu adli yardım hizmetinin sağlanacağı büroya gönderecektir. Birden fazla işlemi gerektirdiği için aynı anda farklı baroların yetki alanına giren bir başvuru olması halinde, başvuruyu alan büro, kendisine ilişkin başvuruyu değerlendirmek üzere ayırarak, başvurunun ilgili kısmını yetkili barosuna gönderecektir.
- Adli yardım isteminin reddi kararı istemde bulunana bildirilecektir. İstem sahibi kendisine yapılan bildirimden itibaren on gün içinde yazılı veya sözlü olarak baro başkanına başvurabilecektir. Baro başkanı yedi gün içinde karar verir ve bu karar kesindir. Süresinde karar verilmediği takdirde talep ret edilmiş sayılacaktır.
- Adli yardım görevi Türkiye Barolar Birliği veya Barolar tarafından verilen adli yardım eğitimi almış, serbest veya bir avukat yazıhanesinde ücretli olarak çalışan avukatlara eşitlik ilkesi esaslarına göre verilecektir.
- Birden fazla baronun bulunduğu illerde yargı mercilerinin talebi üzerine yapılacak görevlendirmeler, Türkiye Barolar Birliği tarafından oluşturulan elektronik bilişim sistemi üzerinden o ildeki avukatlar arasında eşitlik gözetilerek yapılacaktır.
- Birden fazla baronun bulunduğu illerde yargı mercilerinin talebi üzerine baroların adli yardım listelerinde bulunan ve adli yardım hizmeti ile görevlendirilecek avukatlara ilişkin tek liste yapılacaktı. Bu liste, Türkiye Barolar Birliği sicil numarası esas alınarak oluşturulacaktır.
- Yargı mercinin talebinin Türkiye Barolar Birliği sistemine ulaşması üzerine listeden görevlendirme yapılacaktır. Görevlendirmeye ilişkin esaslar, yönerge ile belirlenecektir.
- Yönetmelik kapsamında, istem sahibine yapılacak bildirimler başvuru formu ve taahhütnamede kendisi tarafından bildirilen iletişim kanallarından en az biri kullanılmak suretiyle yapılacaktır.
- Taahhütnamede aşağıdaki konularda istem sahibinin beyanları yer alacaktır:
- Adli yardım kabul kararının bildiriminden itibaren on gün içerisinde görevlendirilen avukata ulaşacağı, avukatın adli yardım görevine başlaması için gereken vekaletname, bilgi ve belgeler ile zorunlu yargılama harç ve giderlerini teslim edeceği, bilgilerde değişiklik olması hâlinde on gün içinde bildirimde bulunacağı beyanı.
- İşin sonunda, nafaka alacakları hariç olmak üzere maddi bir yarar elde etmesi halinde avukata ödenen ücret ile elde edilecek maddi yararın %5’ini baroya ödeyeceği beyanı.
- Adli yardım isteminin haksız olduğunun sonradan anlaşılması veya verdiği bilgi ve belgelerin doğru olmadığının tespiti halinde görevlendirilen avukata ödenen ücretin iki katı ve yapılmış masrafları yasal faizleri ile geri vereceğine ilişkin beyanı.
- İstem sahibinin görevlendirilen avukatı azletmesi, başka bir avukatı vekil tayin etmesi, adli yardım talebinden kendi isteğiyle vazgeçmesi, davadan feragat etmesi ya da aleyhindeki davayı kabul etmesi halinde ise avukata ödenen ücret ve yapılmış masrafları yasal faizleri ile geri vereceğine ilişkin beyanı.
- Adli yardım isteminin kabulüyle, gerekli iş ve işlemleri yapmak ve yürütmek üzere bir veya birkaç avukat görevlendirilecektir. Görevlendirme yapıldığı istem sahibine bildirilecektir. İstem sahibinin gerekli bilgi, belge ve vekaletname ile birlikte görevlendirilen avukata başvurması istenecektir. Görevlendirilen avukat, görevlendirme yazısının, işe ve ilgiliye ait bilgi, belge ve vekaletnamenin, adli müzaheret istemi reddedilmiş ise iş için zorunlu masraf avansının kendisine ulaşması ile avukatlık hizmetlerini yerine getirmek yükümlülüğü altına girecektir.
- Görevlendirilen avukatın yükümlülüğü, ivedi görevlendirmeler hariç, istem sahibinin on gün içerisinde hizmetin görülebilmesi için gerekli belge ve bilgiler ile avukatlık ücreti dışındaki zorunlu yargılama giderlerini vermemesi veya vekaletname vermekten kaçınması ile sona erecektir. Görevlendirilen avukat, bu durumu gecikmeden, kendisini görevlendiren adli yardım bürosuna ya da temsilciliğine bildirecektir.
- Görevlendirme süreci için gereken sürenin, istem sahibinin hakkının ortadan kalkmasına neden olacağı veya giderilmesi imkânsız zararları doğurabileceği anlaşılan başvurular, ivedi görevlendirme olarak kabul edilecektir. Bu durumda, adli yardım hizmetinin görülmesi için gerekli iş veya işlemler bu Yönetmelik’te öngörülen sürelere tabi olmaksızın derhal yerine getirilecektir.
- Görevlendirmede, avukatların mesleki faaliyet alanlarına ilişkin beyanları ve aldıkları meslek içi eğitimler dikkate alınacaktır.
- Görevlendirilen avukat, bu işi yapmaktan haklı bir neden olmaksızın çekinmek isterse, görevin kendisine bildirildiği tarihten itibaren on beş gün içinde, o işin tarifede belirlenen ücretini baroya ödeyerek görevden çekilebilecektir.
- Görevlendirilen avukat, 1136 sayılı Kanun hükümlerine göre işi sonuna kadar takip etmekle yükümlü olacaktır. Bağlantı ve ilişki bulunsa bile başka dava ve icra takipleri veya benzeri hukuksal işlemler, görev konusu iş kapsamında kabul edilmeyecektir
- İstem sahibinin çıkaracağı vekaletname masrafı adli yardım faslından ödenebilecektir.
- Yargılama giderlerini karşılayamayacaklar için 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 334 ila 340 ıncı maddeleri gereğince adli yardım talebinde bulunulacaktır. Bu talebin reddi halinde ilgilisi, avukatlık ücreti dışındaki diğer yargılama giderlerini karşılamak durumunda olacaktır. Aksi halde, adli yardım isteminden vazgeçilmiş sayılarak avukatın görevi sonlandırılabilecektir.
- Ancak, yargılama giderlerinin karşılanamayacağının açıkça anlaşılması ve adli yardım talebinde bulunanın haklılığı açısından kesin veya kuvvetli bir kanı oluşması halinde, adli yardım bürosunun veya adli yardım temsilcisinin önerisi üzerine baro yönetim kurulu kararıyla adli yardım fonundan karşılanacaktır. Yargılama giderlerinin fon tarafından karşılanması halinde dava sonunda iade olunacak harç ve yargılama giderleri fona aktarılacaktır.
- Adli yardım bürosu ve temsilcilikleri, görevlendirilen avukatın hizmeti yerine getirmesi ile ilgili aşamaları izleyecektir. Avukat, işin hangi aşamasında olursa olsun, kendisinden istenen bilgi ve belgeleri vermek zorunda olacaktır. Görevlendirilen avukat görevlendirildiği tarih itibarıyla her yıl için davanın sürecine ilişkin hazırlayacağı raporla adli yardım bürosunu bilgilendirecektir. Hizmetin sonunda da, bu konudaki raporunu ve hizmetin sona erdiğini gösterir belgeleri adli yardım bürosuna ya da temsilciliğine iletecekti. Büronun ya da temsilciğin raporlarda ve belgelerde mevzuata aykırılık veya ihmal tespit etmesi halinde durum baro yönetim kuruluna sunulacaktır.
- Ödeme yapılması için gerekli belgeler; vekaletname örneği, dava dilekçesi, tevzi formu, ön inceleme tutanağı, tensip tutanağı, duruşma tutanağı, takip talebi ve ödeme emri, sunulan dilekçe ya da talep örneği, karar, harç makbuzu olup, ödeme esnasında hangilerinin talep edileceği görevlendirmenin yapıldığı aşama da dikkate alınarak görevlendirmenin konusuna ve mahiyetine göre baro yönetim kurulu tarafından belirlenecektir.
Yönetmelik, Resmi Gazete’de yayımlandığı tarih itibariyle yürürlüğe girmiştir.
Yönetmeliğe buradan ulaşabilirsiniz.
- Spor Kulüpleri, Spor Anonim Şirketleri ve Üst Kuruluşların Denetimi Hakkında Yönetmelik Yayımlanmıştır
Gençlik ve Spor Bakanlığı (“Bakanlık”) tarafından hazırlanan Spor Kulüpleri, Spor Anonim Şirketleri ve Üst Kuruluşların Denetimi Hakkında Yönetmelik (“Yönetmelik”) 12.10.2024 tarihli ve 32690 sayılı Resmî Gazete ’de yayımlanmıştır.
Yönetmelik ile yapılan düzenlemeler özetle şu şekildedir:
- Yönetmelik’in amacı; spor kulüpleri, spor anonim şirketleri ve üst kuruluşların Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından denetimi ile spor kulüpleri ve spor anonim şirketleri tarafından beyanname düzenlenmesine ilişkin usul ve esasları düzenlemek olarak belirtilmiştir.
- Yönetmelik; Millî Savunma Bakanlığı kadro ve kuruluşunda yer alan askeri spor kulüpleri hariç spor kulüplerini, spor anonim şirketlerini ve üst kuruluşları kapsamaktadır.
- Spor kulüpleri, spor anonim şirketleri ve üst kuruluşlarının; ilgili mevzuat, tüzük ve esas sözleşmelerinde gösterilen amaçlar doğrultusunda faaliyet gösterip göstermedikleri, defterlerini ve kayıtlarını mevzuata uygun olarak tutup tutmadıkları başta olmak üzere, idari ve mali her türlü işlem ve faaliyetleri Bakanlık denetimine tabi tutulmuştur.
- Bakanlık, belirlediği liglerde faaliyette bulunan spor kulüpleri ve spor anonim şirketlerinin mali durumunu ve kâr-zarar hesaplarını, yıllık dönemler halinde, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarafından yetkilendirilmiş bir bağımsız denetim kuruluşuna denetlettirmek suretiyle de denetimi gerçekleştirebilecektir. Bu denetimin giderleri Bakanlık tarafından karşılanacaktır.
- Denetim faaliyeti kapsamında spor kulüpleri, spor anonim şirketleri ve üst kuruluşlar aşağıdaki gruplara ayrılacaktır:
- Birinci grup: Futbol spor dalının en üst iki liginde, diğer spor dallarının en üst liginde mücadele eden spor kulüpleri ve spor anonim şirketleri ile üst kuruluşlar.
- İkinci grup: Birinci grup kapsamı dışında kalan spor kulüpleri ve spor anonim şirketleri.
- Spor kulüpleri ve spor anonim şirketleri, yıl sonu itibarıyla veya en yüksek harcamaya sahip olan spor dalındaki müsabakaların yapıldığı döneme göre gelir ve gider işlemlerinin sonuçlarını ve kâr-zarar ve bilanço hesaplarını düzenleyecekleri beyanname ile her yıl hesap dönemi bitiminden itibaren en geç üç ay içinde Bakanlığa vermekle yükümlü tutulmuştur.
- Halka açık spor anonim şirketleri sermaye piyasası mevzuatına tabi tutulmuştur. Yönetmelik’te halka açık spor anonim şirketleri için getirilen hükümler, sermaye piyasası mevzuatının halka açık şirketler için getirdiği düzenlemelerden ayrılmadığı sürece uygulanacaktır. Aynı konuda farklı hükümler olması durumunda halka açık spor anonim şirketlerine sermaye piyasası mevzuatı hükümleri uygulanacaktır.
- Spor kulüpleri, spor anonim şirketleri ile üst kuruluşların Bakanlık tarafından denetimi ile ilgili olarak Yönetmelik’te hüküm bulunmayan hallerde Gençlik ve Spor Bakanlığı Rehberlik ve Denetim Başkanlığı Yönetmeliği hükümleri uygulanacaktır.
Yönetmelik Resmî Gazete’de yayımlandığı tarih itibariyle yürürlüğe girmiştir.
Yönetmelik’in tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.
- İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik (Karar Sayısı: 9016) Yayımlandı
İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik (‘Yönetmelik’) (Karar Sayısı: 9016) (‘Karar’) 10.10.2024 tarihli ve 32688 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.
Yönetmeliğe göre;
- 14/07/2005 tarihli ve 2005/9207 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin eki (EK-2)’de yer alan ‘‘GAYRİSIHHİ MÜESSESELER LİSTESİ’’ kısmının ‘‘c) ÜÇÜNCÜ SINIF GAYRİSIHHİ MÜESSESELER’’ başlıklı bölümünün ‘‘8-DİĞERLERİ’’ başlıklı bölümünün 8.14 maddesinin ‘‘8.14.7’’ numaralı alt maddesinin sonuna aşağıdaki cümle eklenmiştir.
‘‘Tamamı için valilik görüşü alınmış olan toplu iş yerlerindeki ikinci el motorlu kara taşıtı ticareti yapılan iş yerleri için ayrıca valilik görüşü alınmaz.’’
- Aynı Yönetmeliğin eki (EK-2)’de yer alan ‘‘GAYRİSIHHİ MÜESSESELER LİSTESİ’’ kısmının ‘‘c) ÜÇÜNCÜ SINIF GAYRİSIHHİ MÜESSESELER’’ başlıklı bölümünün ‘‘8-DİĞERLERİ’’ başlıklı bölümünün 8.14 maddesinin ‘‘8.14.11’’ numaralı alt maddesinin sonuna aşağıdaki cümle eklenmiştir.
‘‘Ancak toplu iş yerleri parselinin veya parsellerinin içinde bulunan eklentilerinde veya kat maliklerinin oy birliği kararı ile 634 sayılı Kanun kapsamındaki ortak yerlerde idari büro ve kabul yeri ile ilişkilendirilecek yerler, taşıt teşhir alanı olarak kullanılabilecektir. Bu şekilde belirlenmiş alanlar 8.14.4 numaralı alt maddede belirtilen taşıt teşhir alanı hesabında dikkate alınır.’’
- Aynı Yönetmeliğin geçici 6 ıncı maddesinin birinci fıkrasının sonuna aşağıdaki cümle eklenmiştir.
‘‘Ancak elektrikli araç şarj istasyonlarına ilişkin hükümler bakımından bu fıkrada yer alan tarih 31/07/2025 olarak uygulanır.’'
Yönetmelik, Resmi Gazete’de yayımlandığı tarih itibariyle yürürlüğe girmiştir.
Yönetmeliğin tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.
- Uluslararası İşgücü Kanunu Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik Yayımlanmıştır
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı (“Bakanlık”) tarafından Uluslararası İşgücü Kanunu Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik (‘‘Yönetmelik’’) 15 Ekim 2024 tarihli ve 32693 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.
Yönetmelik’e göre;
- 2/2/2022 tarihli ve 31738 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Uluslararası İşgücü Kanunu Uygulama Yönetmeliğinin 48 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendinde yer alan “altı aya” ibaresi “üç yıla” şeklinde değiştirilmiş, aynı fıkranın (k) bendinde yer alan “spor meşruhatlı vize ile” ibaresi yürürlükten kaldırılmış ve aynı fıkraya aşağıdaki bentler eklenmiştir.
“ş) 6458 sayılı Kanunun 46 ncı ve 91 inci maddeleri kapsamındakilerden İçişleri Bakanlığınca sistem üzerinden bildirilenler, bildirimde belirtilen kapsam ve sürelerde,
t) Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının uygun görüşü olması kaydıyla, daimi basın kartı kapsamında gelen yabancı basın mensupları görevleri süresince,”
Söz konusu değişiklik ile;
- Türkiye’de bulunan geçici koruma statüsündeki kişilerden, İçişleri Bakanlığınca bildirilenler çalışma izninden muafiyet kazanabilecektir.
- İletişim Bakanlığı tarafından olumlu görüş verilmesi halinde, yabancı basın mensupları Türkiye’deki görev süreleri boyunca çalışma izninden muaf olarak bulunabilecektir.
- Ekonomik, sosyo-kültürel ve teknolojik alanlar ile eğitim konularında Türkiye’ye önemli hizmet ve katkı sağlayabilecekleri ilgili kamu kurum ve kuruluşlarınca bildirilen yabancıların çalışma izninden muaf olarak Türkiye’de bulunma süresi altı aydan üç yıla çıkarılmıştır.
- Aynı Yönetmeliğin 49 uncu maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“(3) Yurt içinden yapılacak çalışma izni muafiyeti başvuruları, yabancının Türkiye’de yasal olarak bulunduğu süreler içerisinde yapılır.”
- Aynı Yönetmeliğin 53 üncü maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve aynı maddeye aşağıdaki fıkralar eklenmiştir:
“(1) 48 inci maddenin birinci fıkrasının (b) ve (c) bentleri kapsamında çalışma izni muafiyeti verilen yabancılar için çalışma izni muafiyetinin düzenlendiği tarihten itibaren altı aylık, diğer çalışma izni muafiyetlerinde ise on iki aylık süre geçmedikçe aynı muafiyet kapsamında yeni başvuru yapılamaz, (ı) bendi kapsamında çalışma izni muafiyeti verilen yabancılar için takvim yılı esas alınır.”
“(6) 48 inci maddenin birinci fıkrasının (ş) bendi kapsamındakiler, 49 uncu, 50 nci ve 51 inci maddelerden istisna tutularak, bildirimde belirtilen kapsam ve sürelerde çalışma izni muafiyeti kapsamında değerlendirilir. Bu kapsamdakiler için sadece çalışma izni muafiyet bilgi formu düzenlenir.
(7) Altıncı fıkraya ilişkin usul ve esaslar Bakanlık ve İçişleri Bakanlığınca müştereken belirlenir.”
Söz konusu değişiklik ile; insani nedenlerle gelenler de çalışma izninden muaf olarak Türkiye’de bulunabilecektir.
Yönetmelik, Resmi Gazete’de yayımlandığı tarih itibariyle yürürlüğe girmiştir.
Yönetmelik’in tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.
- Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik Yayımlanmıştır
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (‘EPDK’ veya ‘Kurum’) tarafından hazırlanan, Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik (‘Yönetmelik’) 10.10.2024 tarihli ve 32688 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
Yönetmelik’e göre;
2/11/2013 tarihli ve 28809 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliğinin 57 nci maddesinin birinci fıkrasının üçüncü cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir
“Ancak (a), (b), (ç), (d), (f), (j) ve (k) bentleri haricinde diğer bentlerde yapılması planlanan doğrudan pay değişiklikleri ile %10 ve üzeri dolaylı ortaklık yapısı değişiklikleri, her defasında Kurul onayına tabidir.”
Yönetmelik Resmi Gazete’de yayımlandığı tarih itibariyle yürürlüğe girmiştir.
Yönetmelik’in tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.
- Florlu Sera Gazlarına İlişkin Yönetmelik Yayımlanmıştır
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı (“Bakanlık”) tarafından hazırlanan Florlu Sera Gazlarına İlişkin Yönetmelik (“Yönetmelik”) 15.10.2024 tarihli ve 32693 sayılı Resmî Gazete ’de yayımlanmıştır.
Yönetmelik ile yapılan düzenlemeler özetle şu şekildedir:
- Yönetmelik’in amacı; ülkemizin taraf olduğu Ozon Tabakasını İncelten Maddelere Dair Montreal Protokolü kapsamında yer alan florlu sera gazlarının salımını kontrol altına almak üzere florlu sera gazları ve diğer florlu maddelerin yönetimine ilişkin usul ve esasları düzenlemek olarak belirtilmiştir.
- Yönetmelik;
- Ürün ve ekipman içinde olanlar da dahil olmak üzere florlu sera gazları ve diğer florlu maddelerin etiketlenmesine, verilerin toplanmasına, sızıntı kontrollerine, raporlanmasına, piyasaya arz, ithalat, ihracat ve kullanımına, kota dağıtımına, florlu sera gazlarının geri kazanımına, geri dönüşümüne, ıslahına ve imhasına ilişkin esasları kapsamaktadır.
- Florlu sera gazları içeren veya çalışması bu gazlara dayanan ekipmana müdahale eden gerçek ve tüzel kişilerin eğitimi ve belgelendirilmesine ilişkin konuları ve düzenlemeleri kapsamaktadır.
- Motorlu araçlardaki iklimlendirme ekipmanından çıkan florlu sera gazlarının geri kazanımını kapsamamaktadır.
- Yönetmelik 16/4/2014 tarihli (AB) 517/2014 sayılı ve 7/2/2024 tarihli (AB) 2024/573 sayılı Florlu Sera Gazlarına İlişkin Avrupa Parlamentosu ve Konsey Tüzükleri dikkate alınarak Avrupa Birliği mevzuatına uyum çerçevesinde hazırlanmıştır.
- Yönetmelikle birlikte hidroflorokarbonların azaltım takvimi çerçevesinde 2024-2045 dönemi ve sonrasındaki yıllara ilişkin hidroflorokarbon kota tahsisi, İklim Değişikliği Başkanlığı (“Başkanlık”) tarafından gerçekleştirilecektir. Hidroflorokarbonlar, kotasız veya tahsis edilen kotayı aşan miktarlarda ithal edilemeyecektir.
- Hidroflorokarbon ithal veya ihraç edecekler her ithalat/ihracat için hidroflorokarbon kontrol belgesine sahip olmak zorunda olacaktır. Hidroflorokarbon ithalatını gerçekleştireceklere ithalat başına hidroflorokarbon kontrol belgesi kota tahsisine uygun bir şekilde Başkanlık tarafından verilecektir.
- Florlu sera gazları içeren kaplar, ürünler ve/veya ekipman, 11/12/2013 tarihli ve 28848 mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Maddelerin ve Karışımların Sınıflandırılması, Etiketlenmesi ve Ambalajlanması Hakkında Yönetmelikte belirlenen usul ve Yönetmelik’te belirtilen ve esaslara göre etiketlenecektir.
- Ekipman için sızıntı kontrolleri belirlenen şu periyotlarla yapılacaktır:
- 5 tondan 50 ton CO2 eşdeğerine kadar florlu sera gazı içermesi durumunda, 12 ayda en az bir, bir sızıntı tespit sistemi kurulu ise zorunlu sızıntı kontrol süresi 24 ayda en az bir olacaktır.
- 50 tondan 500 ton CO2 eşdeğerine kadar florlu sera gazı içermesi durumunda 6 ayda en az bir, bir sızıntı tespit sistemi kurulu ise zorunlu sızıntı kontrol süresi 12 ayda en az bir olacaktır.
- 500 ton CO2 eşdeğeri ve fazlası florlu sera gazı içeriyorsa, sızıntı tespit sisteminin sızıntı kontrol süresi 6 ayda en az bir olacaktır.
- Florlu sera gazı içeren veya çalışması bu gazlara dayanan sabit soğutma ve iklimlendirme ekipmanının, ısı pompasının, sabit yangından korunma sisteminin, soğutmalı kamyon ve römorklarda bulunan soğutma ünitelerinin ve elektrik şalt ekipmanının kurulumunu, devreye alınmasını, bakım veya teknik servisini veya devreden çıkartılması işlemlerini yapan gerçek kişi, bu faaliyetleri gerçekleştirmeye yönelik Mesleki Yeterlilik Belgesine sahip olmakla yükümlü tutulmuştur.
Yönetmelik’in; 9 uncu maddesinin ikinci fıkrası ile 10 uncu maddesinin dördüncü fıkrası 1/1/2025 tarihinde, diğer hükümleri Resmi Gazete’de yayımlandığı tarihte, yürürlüğe girecektir.
Yönetmelik’in tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.
Yönetmelik’in eklerine buradan ulaşabilirsiniz.
- Resmî İlan ve Reklam Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik Yayımlanmıştır
Basın İlan Kurumu Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan Resmî İlan ve Reklam Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik (“Yönetmelik”) 12.10.2024 tarihli ve 32690 sayılı Resmî Gazete ’de yayımlanmıştır.
- Yönetmelik ile 1/2/2023 tarihli ve 32091 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Resmî İlan ve Reklam Yönetmeliğinin 107 nci maddesinin altıncı fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir:
“(6) Gazete veya internet haber siteleri hakkında bu Yönetmelik uyarınca mevzuat ihlaline ilişkin alınan kararların birer nüshası, dayandırıldığı evrakıyla beraber 195 sayılı Kanunun 49 uncu maddesine göre işlem yapılması için Yönetim Kuruluna sunulur. Yönetim Kurulunun iki ayı geçmeyecek şekilde resmî ilan ve reklam kesme kararı vermesi ve bu kararın kesinleşmesi halinde, aylık resmî ilan kontenjan ve dağıtım tablolarında gösterge düşürmek suretiyle uygulama yapılır. Bu uygulamaya dair Kurum içi talimat yazısı, İLANBİS üzerinden ilgili süreli yayınla paylaşılır. Yayın veya kontenjan yerinde tek gazete veya internet haber sitesi bulunması durumunda ise 112 nci maddenin dördüncü fıkrası gözetilerek işlem tatbik edilir.”
Yönetmelik 1/10/2024 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere Resmi Gazete’de yayımlandığı tarihte yürürlüğe girmiştir.
Yönetmelik’in tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.
Türkçe
English