KİŞİSEL VERİLERİ KORUMA KURULUNDAN YURT DIŞINDA YERLEŞİK TÜZEL KİŞİLERİN TÜRKİYE’DEKİ ŞUBELERİ İLE İRTİBAT BÜROLARININ SİCİLE KAYIT YÜKÜMLÜLÜĞÜNE İLİŞKİN KARAR !

7 Ekim 2019

Kişisel Verileri Koruma Kurulu (“Kurul”), yurt dışında yerleşik tüzel kişiler, yurt dışında yerleşik tüzel kişilerin Türkiye’deki şubeleri ve yurt dışında yerleşik tüzel kişilerin Türkiye’deki irtibat bürolarının veri sorumlusu sıfatını haiz olup olmadıklarına ilişkin 23/07/2019 tarihli ve 2019/225 sayılı Kararını bugün internet sayfasında yayınlamıştır.

Buna göre;

  • Söz konusu Kararda yurt dışında yerleşik tüzel kişiler açısından yapılan değerlendirmede; Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nda (“Kanun”) veri sorumlusu, “kişisel verilerin işleme amaçlarını ve vasıtalarını belirleyen, veri kayıt sisteminin kurulmasından ve yönetilmesinden sorumlu olan gerçek veya tüzel kişi” olarak tanımlanmış olduğundan yurt dışında yerleşik tüzel kişilerin, Türkiye’de kişisel veri işlediği anda Kanun anlamında veri sorumlusu sıfatını haiz oldukları ve veri sorumluları siciline kayıt olmaları gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. 

  • Yurt dışında yerleşik tüzel kişilerin Türkiye’deki şubeleri açısından değerlendirmede bulunulduğunda; öncelikle bir yerin şube sayılabilmesi için (i) merkeze bağımlı olma, (ii) dış ilişkilerde (iii) bağımsızlık, yer ve yönetim ayrılığı gibi kriterlerin sağlanmış olması gerektiği hususunun altı çizilmiştir. Bu kriterlere göre bakıldığında şubelerin bir tüzel kişiliği olduğundan söz edilemeyeceği; Kanun kapsamında veri sorumlusunun bir gerçek veya tüzel kişi olması gerektiği ifade edilmiştir.

Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (“TTK”) 40. maddesinin 4. fıkrasının: “Merkezleri Türkiye dışında bulunan ticari işletmelerin Türkiye’deki şubeleri, kendi ülkelerinin kanunlarının ticaret unvanına ilişkin hükümleri saklı kalmak şartıyla, yerli ticari işletmeler gibi tescil olunur.” hükmünü havi olduğu belirtilmiştir.

Ayrıca, Avrupa Birliği Genel Veri Koruma Tüzüğü’nün (“GDPR”) 3. maddesinin 1. Fıkrasında yer alan “Bu Tüzük, işlemenin Birlik dahilinde gerçekleştiğine bakılmaksızın, kişisel verilerin bir veri sorumlusunun veya veri işleyenin Birlik dahilindeki işletmesinin faaliyetleri kapsamında işlenmesine uygulanır.” şeklindeki düzenleme uyarınca, Avrupa Birliği’nde bulunan şubenin / irtibat bürosunun kendisinin veri işleyip işlemediğinin önemli olmadığı; yabancı şirketin, AB’de bulunan şubesinin / irtibat bürosunun faaliyetleri çerçevesinde veri işleme gerçekleştirdiği takdirde GDPR hükümlerine tabi olduğu hususunun altı çizilmiştir.

Bu açıdan değerlendirildiğinde, her ne kadar veri sorumlusunun sicile kayıt yükümlülüğü için Kanun’a göre tüzel ya da gerçek kişi olması kriterini de taşıması gerekmekteyse de ve yurt dışında yerleşik tüzel kişilerin Türkiye’deki şubelerinin ayrı bir tüzel kişilikleri bulunmasa da TTK M. 40’a göre şubelerin yerli ticari işletmeler gibi tescil oldukları ve GDPR m. 4’te veri sorumlusu olma kriterleri arasında “tüzel kişi” olmanın şart olarak öngörülmediği göz önünde bulundurulduğunda, kişisel veri işleme süreçleri bakımından merkezden bağımsız bir şekilde Türkiye’de veri sorumlusu kriterlerine uygun olarak hareket eden bazı şubelerin veri sorumlusu sayılacağı kabul edilmiştir.

Buna göre; Kurulun 2018/88 sayılı ve 2019/265 sayılı kararlarında yer alan yıllık çalışan sayısı ve yıllık mali bilanço toplamı kriterleri açısından yapılacak değerlendirme sonucunda şubelerin Sicile kayıt yükümlülüğü altında olup olmadığına karar verilecek; bu durumda olmayan (bir diğer ifadeyle bu şartları saplamayan) yurt dışında yerleşik tüzel kişilerin Türkiye’deki şubelerinin Sicile kayıt yükümlülüğü gündeme gelmeyecektir.

  • Son olarak, yurtdışında yerleşik tüzel kişilerin Türkiye’deki irtibat büroları açısından yapılan değerlendirmede; Türkiye’de irtibat bürosu açılabilmesi için şirket tüzel kişiliklerinin yabancı ülke kanunlarına göre kurulması ve kurulan irtibat bürolarının Türkiye’de ticari faaliyette bulunmaması gerektiği, irtibat bürolarının ticari faaliyet dışında haberleşme, fizibilite araştırması yapma, sosyal ve kültürel alanlarda bazı çalışmaları yürütme, şirketler arasında birleşme ve devirler için ön hazırlık yapma, tanıtım ve reklam, ülkedeki iş olanaklarının yakından takip etme ve bu konular hakkında merkez firmaya bilgi verme amacı doğrultusunda açılan bürolar olması ve şube özelliği bulunmadığı hususu dikkate alındığında söz konusu irtibat bürolarının Sicile kayıt olma yükümlülüğünün bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

İlgili Karar metnine buradan ulaşabilirsiniz.

Konuya ilişkin herhangi bir sorunuz ve/veya yorumunuz olması halinde, bizimle her zaman iletişime geçebilirsiniz.

Saygılarımızla,

Zümbül Hukuk ve Danışmanlık

info@zumbul.av.tr